15.12.2014
GÜNDEM
Tahşiyeciler’e
Karşı Dizi Delil Oldu
Operasyon
nedenlerinden birinin, 2009 yılında El Kaide ile bağlantılı oldukları
iddiasıyla önderliğini “Molla Muhammed” ismiyle bilinen Mehmet Doğan’ın yaptığı
ve “Tahşiyeciler” olarak adlandırılan gruba düzenlenen operasyon olduğu öne
sürüldü. Şüphelilerin, ‘Tek Türkiye’ dizisi film üzerinden “Tahşiyeciler”
hakkında “suç ve delil uydurdukları” gerekçesiyle gözaltına alındığı iddia
ediliyor. Bazı internet sitelerinde yer alan haberlere göre, operasyonun
dayandırıldığı öne sürülen senaryoda Fethullah Gülen, 6 Nisan 2009’da kamuoyuna
yansıyan konuşmasında PKK, Hizbulvahşet, El- Kaide gibi örgütlerden
bahsettikten sonra Tahşiyeciler yorumunda bulundu. Gülen konuşmasında şunları
söyledi: “Yarın daha başka şeyler de icat edebilirler. Mesela Tahşiye diye bir
şey icat edebilirler. Onları güçlendirirlerse ellerine silahlar da
verebilirler. Size yakın bazı kimselerin posterlerini de evlerine asabilirler.
‘Biz ‘nurlar’a (Risale-i Nur) haşiye yapıyoruz’ dedirtiler. Adlarına da
Tahşiyeciler derler. Sonra da Kalaşnikoflar verirler ellerine, iki yerde bir
şey yapınca bunlar Sonra çuvaldızı bilmeyen insanlara terörist damgasını
vuracaklar orada.” Bu konuşmanın ardından da Tahşiyecilerle ilgili iddialara Samanyolu
TV’de “Tek Türkiye” dizisinde yer verildi. 22 Ocak 2010’da gerçekleştirilen bir
operasyonla Tahşiye cemaatinin lideri olduğu öne sürülen Mehmet Doğan ve çok
sayıda kişi gözaltına alındı. Aramalarda çeşitli silah, kitap ve krokilerin ele
geçirildiği belirtilirken, Doğan 17 ay tutuklu kaldıktan sonra hastalığı
nedeniyle Adli Tıp Kurulu’nun raporu ile tutuksuz yargılanmak üzere serbest
bırakıldı. Tahşiyeciler, Said Nursi’nin takipçilerinin oluşturduğu Nur
Cemaati’nin bir kolu olarak kabul ediliyor. Said Nursi’nin takipçilerinden
Hulusi Yahyagil’in öğrencisi olduğu belirtilen Mehmet Doğan, Tahşiyecilerin
lideri olarak biliniyor. Muş merkezli bir cemaat olan Tahşiyeciler, Said
Nursi’nin yazdığı “Risale-i Nur Külliyatı”nı yorumlayan kitaplar basıyor. Nur Cemaati’nin
diğer kolları, “Risale-i Nur”ların yorumlanarak basılması konusunda
Tahşiyeciler ile fikir ayrılığı yaşıyor. Tahşiyeciler, cemaatin bazı ileri
gelenleri tarafından reddediliyor. Mehmet Doğan’ın El Kaide’yi destekleyen
sözlerinin yer aldığı görüntüleri de 2010’da haberlere konu olmuştu. “Tahşiye”
kelimesi ise haşiye yazmak, şerh etmek, açıklamak anlamlarına geliyor.
Milliyet
Poyrazköy Ve Zir İle
Şüphe Çeken Benzerlikler
Tahşiye
grubuna 2010 yılında yapılan operasyonuna giden süreçte, 8 ay teknik takip
yapıldı. Teknik takip yapılırken, 30 Aralık 2009'da Bahçelievler'de bir eve
operasyon düzenlendi. Aramada, 3 el bombası, 1 sis bombası çıktı.
1365-27-000-4080 seri numaralı sis bombasının Poyrazköy ve Zir Vadisi’nde
bulunan Sis bombasının seri numarasının aynı olduğu belirlendi. Poyrazköy'deki
kazılarda bulunan sis bombasındaki kafile numarasının tutanağa yazılmadığı
belirlendi. Zir Vadisi ve Tahşiye'de bulunan bombaların da tutanağa kafile
numaraları silinmiş olarak yazıldığı belirlendi. Bahçelievler'de ev aramasında
tutulan kameraların el bombaların bulunmasından sonra kayda girdiği öğrenildi.
Mahkeme aşamasında el bombalarını bulan polislerden biri ifadesinde, el
bombalarını eve girdikten yarım saat sonra bulduklarını belirtirken, diğeri 2
saat sonra bulduklarını söyledi. El bombalarının üzerinde arama yapan 3 polisin
parmak izi bulundu. Polislerin üçü de eldivenlerinin delindiğini ve bu nedenle
parmak izlerinin çıkmış olabileceğini söyledi.
Vatan
Bir Numaralı Şüpheli
Gülen'e Kırmızı Bülten
Hükümeti
devirmek için devlet içinde yuvalanan Paralel Yapı'nın medya ayağına operasyon
İstanbul merkezli 13 ilde 46 adrese baskın yapıldı. Aralarında Samanyolu Yayın
Grubu Başkanı Hidayet Karaca, Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı'nın
da olduğu 37 kişi için gözaltı kararı çıktı. İlk etapta 27 kişi gözaltına
alındı. Fethullah Gülen, tüm ağa talimat verdiği için 1'inci şüpheli olarak
dosyada yer aldı. Yurtdışında yaşadığı için Gülen hakkında arama ve gözaltı
kararı çıkarılmadı. Soruşturmanın ilerleyen süreçlerinde Gülen için
Interpol’den kırmızı bülten talep edilecek. Operasyonla ilgili İstanbul
Başsavcılığı'nın açıklamasında bu nedenle Gülen'in adı yer almadı. Soruşturmada
listenin 1 ve 2'nci sırasında Karaca ile Dumanlı yer aldı. Şüphelilere,
'Türkiye Cumhuriyeti devletinin egemenliğini ele geçirmek amacıyla baskı ve
tehditle örgütsel yapı oluşturmak bu yapılanma altında iftira, kişi
hürriyetinden yoksun kılma, belgede sahtecilik' suçlaması yöneltildi. Zanlılar,
Mehmet Doğan liderliğindeki Tahşiyeciler adlı Nurcu cemaate yönelik sahte
delillerle kumpas operasyonu gerçekleştirmekle suçlanıyor. Soruşturmanın
dayanağını, Gülen'e karşı olduğu için Tahşiyeciler Cemaati'ne yönelik 2009
yılında kurulan kumpas oluşturuyor. Operasyonda, Pensilvanya, medya ve
Emniyet'ten oluşan üçlü kumpas ağı açığa da çıktı. İstanbul Terör ve Örgütlü
Suçlar Bürosu'nda görevli Savcı Hasan Yılmaz'ın yürüttüğü soruşturmada
süphelilere, 'makul şüphe' maddesi uygulandı. Paralel Yapı'ya yönelik son
operasyonda da 'oyalama' ve 'şov' taktiği yapıldı. Zaman Gazetesi önünde
toplanan grup, sabah gazete merkezine Ekrem Dumanlı'yla ilgili yakalama
kararıyla gelen polislere direndi, kargaşa çıkardı. Milletvekili İdris Bal ile
Hakan Şükür, İdris Naim Şahin gözaltına alınanlara destek için Yenibosna'daki
Zaman Gazetesi'ne geldi.
Akşam
EKONOMİ
Gram Altın 90, 2143-90, 3416
ABD Doları 2, 2965-2, 2988/ Euro 2, 2988 -2,
8642/ İngiliz Sterlini 3, 6070-3, 6134
Şimdi Hapı Yuttular!
Sahte
ilaç vurgunun önünü geçmek isteyen Sağlık Bakanlığı, bir ilke imza attı.
Bakanlığın önerisi ile ilaç firmaları, “Özel ajan” tutarak, sahte ilaç
piyasasının içine sızdılar. Kendi ilaçlarının sahtesi üreten firmalar, özel
ajanları sayesinde sahte ilaç çetelerinin yakalanmalarını sağladılar. Özel
ajanların verilerinden yola çıkan polis, İstanbul Fatih’de 3 bin 684 adet sahte
ilaç ele geçirdi. Sağlık Bakanlığı’nın önerisi ile harekete geçen ünlü bir ilaç
firması, ismi kullanılarak üretilen ilaçların peşine düşmek için uluslararası
bir güvenlik firması ile çalışmaya başladı. Hepsi eski Interpol görevlisi olan
ajanlar, sahte ilaç satan kişilerle irtibata geçerek, fiziki takiple görüntü ve
delil topladı. Elde edilen veriler, firmaya oradan Sağlık Bakanlığı aracılığı
ile emniyete iletildi. Polis bu verilerden yola çıkarak operasyon yaptı. Firma,
kendi çalışmaları ve polis operasyonuna ilişkin hazırladığı raporu, geçen kasım
ayında Sağlık Bakanlığı’na iletti. Raporda, “Bakanlığınızın talebi üzerine
danışmanlık hizmeti aldığımız E.Güvenlik Firması, Facebook’da bir kimlik
oluşturup ilaç satışı yapan kişilerle temasa geçti. Ancak son zamanlarda gerek
polis baskınları gerekse de medyada sahte ilaçlarla ilgili haberlerin sıklıkla
gündeme gelmesinden dolayı internet üzerinden böyle bir alım
gerçekleştirilemedi. Şirket, yapmış olduğu çalışmalar sonucunda piyasaya ucuz
ilaç verdiği söylenen Suriye uyruklu bir şahısla temasa geçerek ilişikte
sunulan raporu hazırladı. Uluslararası bir güvenlik şirketi olan ve çalışanları
genelde eski İnterpol ajanlarından oluşan ekipler aylarca çalışma yaptıktan
sonra sahte ilaç şebekesine ulaşmayı başardı ve rapor hazırladı” denildi.
Hürriyet
Otomotiv İpten Döndü
Yılda
20 milyar doları aşan ihracat geliri, 1.2 milyon adedi aşan üretim ve 230 bini
aşan istihdamla Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan otomotiv sektörü, bugün
Avrupa’da hafif ticari araç (kamyonet, panel ve minibüs) üretiminde 1’inci,
otobüs üretiminde ikinci, otomobil üretiminde 6’ncı sırada yer alıyor ve bu
sıralama yeni yatırımlarla hızla artıyor. Ama gelin görün ki kısa süre önce
Türk otomotiv sanayi az kalsın iflas bayrağını çekiyormuş. İflas derken
gerçekten fabrikalara kilit vurulacak noktaya gelinmiş ve sanayi tabiri caizse
direkten dönmüş. Bunu da ben değil Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün
geçtiğimiz hafta Rusya’da Cargo üretim anlaşmasıyla ilgili düzenlenen
toplantıda söyledi. Aslında Yenigün’le konuşmamızda konu Bilim, Sanayi ve
Ticaret Bakanı Fikri Işık’tan açılmıştı. Biz otomotiv editörleri olarak Bakan
Işık’ı eski bakanlar gibi tanımadığımızı, bize biraz uzak durduğundan,
görüşmediğinden yakınırken, Yenigün, “O tarafını bilemem ama otomotiv sektörü
olarak kendisini çok başarılı ve etkili buluyoruz. Çok zeki biri. En önemlisi
sorunlarımızı bir kerede anlayıp çözüm yolu için mücadele veriyor ve sonunda
sorunu hallediyor” yorumunu yaptı. Bakan Işık’la daha tanışma fırsatı
bulmadığımız ve otomotive ilişkin yaptığı neredeyse tüm açıklamalarda ağırlıklı
olarak yerli oto gelişimi ve alternatif sistemler üstünde durduğu için
Yenigün’ün söyledikleri bizi şaşırttı. Yenigün, Bakan Işık’ın son dönemde 2
kritik kararla sektörü adeta ipten aldığını belirterek bunları şöyle sıraladı:
“Biliyorsunuz hafif ticari araç satışları son yıllarda oldukça büyük darbe
görmüştü. Bundaki asıl etken ÖTV’nin yüzde 10’dan 15’e çıkmasından ziyade K2
belgesiydi. Ticari araç kullanımı için gereken K2 belgesini almak hem zorlaşmış
hem de vergiden daha maliyetli hale gelmişti. Bunun etkisiyle hafif ticari araç
satışlarında çok dramatik düşüşler yaşanmıştı. Bu durumu Fikri Işık’a anlattık
ve bize ‘Tamam ilgileneceğim’ dedi. Aradan çok geçmeden iş çözüldü. Bunun
etkisi bu yıl kendini gösterdi. Ticari araç satışlarında ciddi bir sıçrama
oldu.”
Hürriyet
Yabancıların Önünü
Daha Da Açacağız
Maliye
Bakanı Mehmet Şimşek, yabancı yatırımcıların önünü daha da açmak istediklerini
belirterek, “Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) ile Vergi Denetim Kurulundaki (VDK)
bürokratlarımız, YASED üyeleriyle bir araya gelecek. İşadamları sorunlarını
anlatacak, bürokratlarımız da bu sorunları gidermek için gereken adımları
atacak” dedi. Şimşek, uluslararası sermayenin yatırım kararlarında önemli bir
etken olarak kabul edilen hukuki belirlilik ve istikrarın, vergi yükümlülükleri
ve uygulamaları açısından da hassasiyet arz eden konular olduğunu söyledi. Bu
kapsamda, yabancı yatırımcıların güven ve istikrar içinde faaliyetlerini
sürdürmelerinin öncelik verdikleri konuların başında geldiğini kaydeden Şimşek,
doğrudan yatırım girişlerinin artması için önemli çalışmalar yaptıklarını ifade
etti. Şimşek, 12 yıldır hem yerli hem de yabancı yatırımların önünü açtıklarını
anlatarak, konunun ilgilileriyle görüş alışverişinde bulunduklarını bildirdi.
Hürriyet
Yabancılar Karada Ve
Denizde Petrol Arayacak
Türkiye’nin
kara ve denizdeki ruhsat sahalarında yabancı şirketlerin de ilgisiyle petrole
ulaşmak için yoğun bir döneme giriliyor. Türkiye Petrolleri AO’nun, Shell
Upstream Turkey B.V. ile kurduğu ortaklık dahilinde gerçekleştirilecek Batı
Karadeniz Petrol Arama Projesi’ne göre, petrol ve doğalgaz arama faaliyetleri
kapsamında ilk arama sondaj kuyusu Şile-1, Batı Karadeniz kıyısının yaklaşık
100 kilometre açığında ve 2 bin 93 metre derinlikte açılacak. N.V. Turkse
Perenco, Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 49 bin 661 hektar yüzölçümlü alanda
jeofizik ham petrol, doğalgaz araması yapmak için başvuruda bulundu. DMLP LTD.
de Diyarbakır’da Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından petrol varlığı
olabileceği tahmin edilen alanlardan petrol aramaya hazırlanıyor. Projeye göre,
Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde bulunan 618,14 hektarlık alanda petrol aranması
amaçlanıyor. Çalışmalar yaklaşık 30 gün lokasyon yapımı, 100 gün sondaj
çalışması, 30 gün kuyu tamamlama ve 90 gün üretime alma çalışmasıyla kuyu
başında yaklaşık 250 gün olarak planlanıyor. Arama çalışmalarında 41 kişinin
görev alması öngörülüyor.
Türkiye
Almanya’daki Türk
Girişimci Gelecek Yıl 160 Bine Ulaşacak
Müstakil
Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (MÜSİAD) düzenlediği Avrupa Genel İdare
Kurulu ve B2B-Networking’e toplantıları Türk ve Alman işadamlarını bir araya
getirdi. 12-14 Aralık tarihleri arasında yapılan toplantılara B2B-Networking’e
200 yerli ve yabancı şirket katıldı. MÜ- SİAD Frankfurt şubesi tarafından ‘Türk
İşadamlarının AB sürecinde Sosyo-Ekonomik Entegrasyonu’ konulu sempozyumda
konuşan MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak Avrupa’daki Türk iş adamlarının rolü ve
öneminin her geçen gün arttığını söyledi. Olpak “Bugünkü eğilimlerin devam
etmesi halinde, Almanya’daki Türk girişimci sayısının, önümüzdeki yıl yaklaşık
160 bine ulaşacağı, bu işletmelerde yaklaşık 720 bin kişiye iş imkanı
sağlanacağı, yatırım hacminin 15 milyar Euro’ya ulaşacağı ve cirolarının 66
milyar Euro olacağı tahmin edilmektedir. Avrupa’da yerleşik Türk iş
adamlarının, Avrupa ticari hayatına daha fazla entegre olmaları da gerek
kendileri gerekse Türkiye için son derece önemlidir” dedi. MÜSİAD Başkanı Opak,
Avrupa kapılarında 53 yıldır bekletilen Türkiye’nin AB dışında da
alternatiflerini olduğunu belirterek “AB’ye üyelik geçmişten bugüne Türkiye’deki
hükümetlerin stratejik bir hedefi hedefidir. 53 yıllık sıkıntılı bir serüvenden
sonra sosyal ve demokratik standartlara ulaşmak açısından, AB hedeflerinden
vazgeçmiyoruz. Ancak gelinen noktada AB’ye tam üyeliği, alternatifsiz tek bir
sistem olarak görmemekteyiz. AB de tam üyelik yolunda, artık eskisi kadar güven
duyulmuyor” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nureddin Nebati ise panelde
Gümrük Birliği’nden ve vizeden kaynaklanan sorunların sadece hem Türkiye’ye hem
de Batı ülkelerine zarar verdiğini ifade etti. Türkiye’nin AB ye girmesinin
Türkiye’nin olduğu kadar AB’nin de yararına olacağını dile getiren Nebati,
Türkiye’nin bulunduğu coğrafya ve jeopolitik konum nedeniyle ticari bölge
alternatiflerinin bulunmadığını söyledi.
Star
G20 Kapsamında İlk
Buluşma Bugün
Türkiye’nindönem
başkanlığını devraldığı G20’nin iş dünyası ayağı B20’nin ‘Türkiye Başlangıç
Toplantısı’ bugün toplanıyor. Four Seasons Bosphorus İstanbul’da
gerçekleştirilecek toplantı B20 Türkiye Yürütme Kurulu Başkanı ve TOBB Başkanı
M. Rifat Hisarcıklıoğlu ile Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın katılacağı
açılış oturumu ile başlayacak. Toplantıya yurtiçinden ve yurtdışından 300’ün
üzerinde işadamı iştirak edecek. Küresel iş dünyasının liderleri ile Türk iş
dünyasının liderlerinin bir araya geleceği ve tüm gün sürecek toplantının
açılış oturumunun ardından, Hisarcıklıoğlu’nun moderatörlüğünde, Başbakan
Yardımcısı Ali Babacan ile bir soru-cevap oturumu ve B20 Türkiye Yürütme Kurulu
Üyeleri’nin B20 Türkiye önceliklerini anlatacağı bir sunum yapılacak. Daha
sonra, Janamitra Devan’ın moderatörlüğünde, iş dünyasının B20’den Beklentileri
konulu panel, Terry McGraw, Peder Holk Nielsen, Daniel Funes de Rioja, Güler
Sabancı, Ferit Şahenk’in katılımıyla gerçekleştirilecek. Öğleden sonraki
bölümde ise B20 Türkiye Görev Gücü Tanıtım Oturumu ve John Danilovich’in
moderatörlüğünde, Eric Labaye, Hüsnü Özyeğin, Murat Sönmez, Alexander Shokhin,
Melih Yurter ve Sabine Zindera’nın katılımıyla ‘G20-B20 Etkileşimi Nasıl
Geliştirilebilir’ konulu panel düzenlenecek. Toplantılar sonrasında ise devlet
başkanlarının G20’deki temsilcileri olan G20 Sherpaları ile B20 iş dünyası
liderleri bir araya gelecek. G20 toplantıları kapsamında yıl sonuna kadar
150’yi aşkın toplantı yapılması planlanıyor. Yapılacak toplantı, konferans ve
panellerde bir araya gelecek olan dünya devlerinin temsilcileri karşılıklı
beyin fırtınaları yapacak ve yakın temaslar kurarak sürpriz işbirliklerine ve
yatırım kararlarına imza atacak.
Star
Piyasalar İki
Dudağının Arasına Bakıyor
Bu
haftanın ve hatta 2015’in kaderi, bu haftanın ortasında 17 Aralık’ta sona
erecek Amerikan Merkez Bankası’nın (Fed) toplantısından çıkacak kararlara bağlı
olacak! Geçtiğimiz günlerde tartışılmaya başlanan “Faizler uzunca bir süre
sıfıra yakın düzeyde kalacak” ifadesi kaldırılıp, yerine “Faiz artışı için
sabırlı olunacak” ifadesi gelecek mi? Bu ifade herhangi bir faiz artış kararını
içermese de içine “faiz artışı” lâfı “terminolojiye” girdiğinde, piyasaların
kulağına kar suyu kaçacak ya da kaçırılacak demektir! 9 aydır 200 binin
üzerinde tarım dışı istihdam yaratan ve işsizliğin 2008 krizi öncesi seviyeleri
olan yüzde 5.8’e kadar gerilediği bir ortamda Fed’in, faizleri daha uzun bir
süre “sıfırda tutması” zor görünüyor. Evet, bir faiz artışı dönemine girilecek
de, faiz artışı ne zaman yapılacak ve bu kararla birlikte piyasalara ne mesaj
verileceği henüz bilinmiyor. Son 9-10 aydır fikrimi hiç değiştirmedim ve Fed’in
faiz artışı sürecinin; 16-17 Haziran 2015’te yapılacak (Fed Başkanı Yellen’in
basın toplantısı da yapacağı) toplantı sonrasında başlayacağını düşünüyorum. Bu
toplantıdan bir faiz artışı kararı çıksa da; ya piyasalar bunu çok önceden (2-3
ay kadar) satın almaya başlayacaklar ya da bu toplantıdan sonra “Bir sonraki
faiz artışı için verilere bakacağız” diyerek yeni artışların “ileride”
olacağını söyleyerek piyasalar rahatlatılacak. Neyse, bunlara daha çok var.
Ancak bu hafta yapılacak toplantıdan net olmasa da piyasalara yön çizecek bir
karar çıkacaktır. Piyasaların en fazla tercih edeceği, bu yılı kazasız belasız
kapatmalarına yardımcı olacak, seneye de “sizleri biraz üzeceğiz ama fazla
üzmeyiz, merak etmeyin” tarzında bir mesaj çıkmasıdır. Fed bunun iletişimini
nasıl yapacak, gerçekten merak ediyorum.
Vatan
Türkiye Kırılgan
Beşliye 'Elveda'ya Hazırlanıyor
Petrolde
devam eden rekor düşüş, fiyatları son beş yılın dibine sürükledi. Rusya, İran
ve Venezüella gibi üretici ülkeler açısından için ciddi tehlikeye dönüşmeye
başlayan bu düşüş, Türkiye açısından büyük bir fırsat anlamına geliyor.
Petroldeki düşüş, Türkiye'nin yumuşak karnı olan cari açıkla mücadeleye ciddi
katkı sağlıyor. Bunu Ankara'daki ekonomi yönetimi de sık sık dile getiriyor.
Önceki gün Wall Street Journal'da önceki gün kaleme alınan bir analiz de
Türkiye'nin petroldeki düşüşten sağlayacağı faydaya dikkat çekildi. Analize
göre Türkiye hep tartışılan 'kırılgan beşli'den bu sayede çıkabilir. 'Kırılgan
beşli' diye tabir edilen ülkeler içinde Brezilya, Hindistan, Endonezya, Güney
Afrika ve Türkiye gösteriliyordu. Analizde Türkiye'de cari açığın GSYİH'e
oranının 2011'de yüzde 10 olduğu ve geçen sürede yüzde 5.5'e kadar gerilediğine
dikkat çekildi. Bu da son dört yılın en düşük seviyesine işaret ediyor. Cari
açıkla mücadelede katedilen bu başarı; petrol fiyatlarında yüzde 40'ı aşan son
düşüşle daha da hızlanacak. Çünkü petroldeki her 10 dolarlık düşüş, Türkiye'nin
yıllık enerji maliyetlerinde 4 milyar dolar tasarruf anlamına geliyor.
Türkiye'yi yakından izleyen Standard Bank Gelişen Piyasalar Analisti Timothy
Ash'e göre de cari açıkta belirgin iyileşme var. Bu durum, ülkeyi tartışmasız
olarak kırılgan beşliden çıkarmaya yardımcı olacak. Öte yandan haberde
Türkiye'nin üçüncü çeyrek büyüme verisinin yüzde 1.7 ile beklentinin altında
geldiğini ancak buna rağmen uluslararası yatırımcılar açısından fırsatların
hâlâ devam ettiğine vurgu yapıldı.
Akşam
Adalet Bakanlığı’na 5
Bin Yeni Personel
Adalet
Bakanlığı için 5 bin yeni personel alınacağını söyleyen Adalet Bakanı Bozdağ,
2002 yılında adliyelerde görev yapan personel sayısının 26 bin 274 iken 2014
yılında bu sayının 51 bin 224'e ulaştığını, yüzde 95 oranında artış
sağlandığını hatırlattı. Bozdağ, "5 bin yeni zabıt katibi, diğer adli
personel alımıyla ilgili de bakanlığımız ilana çıkacaktır, bu ayın sonuna
doğru" diye konuştu. Bozdağ, avukatların yargının en önemli unsurlarından
biri olduğuna dikkati çekerek, “Avukatlığa sınavla geçişe bakanlık olarak da
hükümet olarak da karşı değiliz. Sınavla geçişin olması gerektiğine inanıyoruz.
Geçenlerde Türkiye Barolar Birliği staj yönetmeliğinde yaptığı değişiklikle
kanunun vermediği bir yetkiyi kullandı. Kanuna rağmen staj adı altında
avukatlık sınavı koydu. Bizim itirazımız bunadır.”
Akşam
DÜNYA
Suriye’deki ‘Küçük
Londra’
İngiliz
Sunday Times gazetesine konuşan Danimarka vatandaşı Ahmed Velid Raşidi,
Suriye’nin Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) kontrolündeki Münbiç kentinde genelde
İngilizce ve Almanca konuşulduğunu söyledi ve “Bu şehir kesinlikle Suriye’de
yabancı etkisinin en çok görüldüğü yer” dedi. Kentin “Küçük Londra” olarak
nitelendiğini iddia etti. Şehirde IŞİD için savaşan militanların yanı sıra
cihatçılarla evlenmek için Suriye’ye giden birçok İngiliz kadının da yaşadığını
söyledi. Casusluk suçlaması ile hapsedilmeden önce Münbiç’te birçok Avrupalı
militan ile tanıştığını söyleyen 23 yaşındaki Raşidi, yabancı erkek
cihatçıların IŞİD’den ayda 500 dolar maaş aldığını, kadınlara ise aylık 50
dolar harçlık verildiğini açıkladı. Raşidi, Batı’dan gelen IŞİD militanlarının
Araplardan çok daha acımasız olduğunu çünkü sürekli örgüte olan bağlılıklarını
kanıtlamaya çalıştıklarını da söyledi. Ahmed Velid Raşidi, “Onlar önce dövüyor
sonra soru soruyor. Bunu kendi deneyimlerimden biliyorum” dedi. Suriye’de
hapishanedeyken iki İngiliz kadınla birden evli olduğunu söyleyen bir
militandan feci şekilde dayak yediğini söyleyen Raşidi, “O adam Somali ya da
Afrika asıllıydı ancak İngiltere doğumlu olduğuna eminim” dedi. Raşidi ayrıca
İngiltere’nin 500 Müslüman vatandaşının IŞİD için savaşmak üzere Suriye’ye
gittiğini iddia ettiğini ancak kendi deneyimlerinin bu sayının gerçekte çok
daha yüksek olduğunu gösterdiğini belirtti.Gazeteye göre uzmanlar, yabancı
cihatçıların “IŞİD’in başkent olarak kullandığı Rakka’dan görece daha güvenli
olduğu için” Münbiç’e yerleşmeyi tercih ettiklerini söylüyor.
Hürriyet
Japonya’da Sürpriz
Yok
Japonya’da
dün yapılan genel seçimde sandık çıkışı anketleri, Başbakan Şinzo Abe
liderliğindeki Liberal Demokrat Parti’nin, parlamentonun alt kanadında
çoğunluğu elde edeceğini gösterdi. Kyodo ajansının haberinde, sandık çıkışı
anketlerine göre, Liberal Demokrat Parti’nin parlamentonun alt kanadı Diet’te 226,
uzun süreli koalisyon ortağı New Komeito’nun (Yeni Komeito) da 28 sandalyeyi
garantilediği belirtildi. Basında yer alan haberlerde de parlamentonun alt
kanadına seçilecek adaylar arasında, her ikisi de ekim ayında siyasi skandallar
nedeniyle istifa eden eski Ticaret Bakanı Yuko Obuçi ve eski Adalet Bakanı
Midori Matsuşima’nın da bulunduğuna işaret edildi.
Hürriyet
Arap İdol’ün
Birincisi Halep’ten Kaçan Hazım
Dört
yıla yakın süredir 200 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği Suriye’den
nadiren de olsa umut dolu hikâyeler çıkabiliyor. Arap dünyasından gençlerin
sesleriyle yarıştıkları “Arab Idol” yarışmasının galibi 21 yaşındaki Hazım
Şerif oldu. Halep doğumlu Şerif, yarışma boyunca siyasetten uzak tavrını zafer
kazandığı finalde de sergileyerek “Herkese, bana oy veren bütün Suriyelilere
teşekkür ederim. Suriye halkına teşekkür ediyorum” dedi. Suriye devlet
televizyonu ‘Çok özel bir sese sahip Halep’in oğlunu’ kutlarken kentin rejim
kontrolündeki bölgelerinde kutlamalar yapıldı. Lübnan’da mülteci olarak yaşayan
Şerif, finalde “Halep benim ülkemde akan bir acı çeşmesi” satırını içeren
geleneksel bir şarkıyı söylerek Filistnili Haytham Halile ve Suudi Mecid el
Medeni’yi geride bıraktı. Beyrut’ta Suudi MBC kanalının düzenlediği şarkı
yarışması 100 milyon seyirciye ulaşıyor. Geçen sene yarışmayı kazanan
Filistinli Muhammed Assaf, Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım
Kuruluşu’nun (UNRWA) gönüllüsü olmuştu.
Milliyet
Siyah Beyaz Direniş
Michael
Brown, Eric Garner, Akai Gurley ve Tamir Rice adlı siyahi Amerikalıların polis
tarafından öldürülmesini ve polislere verilen takipsizlik kararlarını kınamak
için New York, Kentucky, California, Massachusetts, Missouri, Illionis ve
Kolorado eyaletleri ile başkent Washington DC’de protestolar düzenlendi. New
York’taki gösterilere 25 binden fazla kişi katılırken, şehrin diğer bölgelerin
de ırkçılık ve polis şiddetine karşıtı eylemler gerçekleştirildi. New York’taki
‘’Milyonlar Yürüyüyor’’ adlı gösteriler barışçıl bir şekilde sona ererken,
Boston’da düzenlenen gösterilerde ise 23 kişinin polislerce gözaltına alındığı
bildirildi. Manhattan’nın Greenwich Village bölgesindeki ‘’Washington Square
Park’’ta (Washington Meydanı Parkı) başlayan New York’taki yürüyüş New York
Polis Teşkilatı’nın (NYPD) merkez binasının önüne kadar devam etti. 43
yaşındaki siyahi Amerikalı Eric Garner, 19 Temmuz’da tarihinde New York’un
Staten Island bölgesinde kaçak sigara sattığı iddiasıyla gözaltına alınma
girişimi sırasında polis memuru Daniel Pantaleo tarafından boğazı sıkılarak
hayatını kaybetmişti. Bir başka siyahi Amerikalı 18 yaşındaki Michael Brown 9
Ağustos’ta St. Louis’in Ferguson bölgesinde polis memuru Darren Wilson
tarafından öldürülmüştü. 28 yaşındaki Akai Gurley 20 Kasım tarihinde New
York’un Brooklyn bölgesinde acemi polis memuru Peter Liang tarafından gece
karanlığında vurulmuştu. 22 Kasım’da 12 yaşındaki Tamir Rice adlı bir başka
siyahi Amerikalı, Cleveland’da parkta oynarken polis tarafından vurularak
öldürülmüştü. ABD’de her yıl güvenlik güçleri tarafından 400 ile 500 arasında
kişi öldürülüyor.
Star
Esad Yolları Kesti,
Çocuklar Açlıktan Öldü
Suriye’de
başkent Şam’ın Doğu Guta bölgesindeki Arbin’de, 10 kişinin açlıktan öldüğü
bildirildi. Suriye Genel Devrim Konseyinden (SRGC) yapılan açıklamada, uzun
süredir Esad rejimine bağlı güçlerin kuşatması altında bulunan Şam’ın Doğu Guta
bölgesindeki Arbin beldesinde, aralık ayında 8’i çocuk 10 kişinin açlıktan
öldüğü belirtildi. Şam yönetimine bağlı güçlerin kontrol noktalarından bölgeye
“insani ve tıbbi malzemenin” girişine izin vermediği aktarılan açıklamada,
“Arbin beldesinde hastaların tedavisi için halk ilaç bulamıyor. Bölgede açlık
nedeniyle birçok hastalık baş gösterdi. İnsani durum her gün kötüye gidiyor”
denildi. Açlığın Doğu Guta bölgesinde en çok çocukları etkilediği vurgulanan
açıklamada, insani yardımların yapılmaması halinde bölgede “yeni dramların”
yaşanacağı kaydedildi. Daha önce yapılan açıklamalarda, 2 yıllık abluka
süresince Doğu Guta’da toplam 216 kişinin açlıktan öldüğü bunlardan yaklaşık
150’sinin çocuk olduğu belirtilmiş, geçen hafta da “açlık ve yetersiz beslenme”
nedeniyle son 2 ayda, bölgede 11 çocuğun öldüğü ifade edilmişti. Önlem
alınmaması halinde sayının her geçen gün daha da artacağı söyleniyor.
Star
Müslümana Puan Ver
Şemsiyeyi Kap
Son
yıllarda halk desteğini artıran ve son Avrupa Parlamentosu seçimlerinde
rakiplerini geriden bırakarak İngiltere’nin birinci partisi olarak çıkan UKIP,
üyeleri arasında başlattığı ödüllü anketle tartışma yarattı. İngiltere’nin
Avrupa Birliği’nden ayrılması gerektiğini savunan Nigel Farage’nin
liderliğindeki partinin yöneticileri, geçen hafta üyelerine gönderdiği anketle
seçmenlerin toplumun farklı kesimlerine yönelik bakış açısını belirlemeye
çalıştıklarını söylüyor. ‘Göçmeni Derecelendir’ adını taşıyan ankette parti
üyelerinden, Müslümanları, siyahileri, beyazları, İngilizleri, Asya ve Doğu
Avrupa kökenlileri kendilerine ne kadar yakın gördüklerini, 1’den 10’a kadar
sayılarla belirtmeleri isteniyor. Seçmenlerden ülkedeki 4 ana büyük partiye
bakış açılarını da benzer şekilde derecelendirmeleri isteniyor. Ankete
katılanlara, 25 ila 100 Sterlin arasında para ve şemsiye, not defteri gibi
ödüller verileceği belirtiliyor. Farage, anketlerinin ‘ırkçı’ olduğuna yönelik
suçlamaları şiddetle reddetti. Independent gazetesinin yaptırdığı son
araştırma, İngiliz seçmenlerin UKIP’i, iktidardaki Muhafazakar Parti’den daha
solcu gördüğünü ortaya koydu. Siyasi analistlere göre bu sonuçlar,
muhalefetteki İşçi Partisi’nin gelecek seçimlerde özellikle kuzey bölgelerinde
UKIP’e oy kaptırabileceğini ortaya koyuyor. ComRes şirketi tarafından yapılan
ankete katılanların sadece yüzde 15’i, ‘Yılbaşını hangi siyasetçiyle geçirmek
istersiniz?’ sorusuna ‘Nigel Farage’ yanıtını verdi. Katılımcıların yılbaşı
için en fazla tercih ettiği siyasetçi ise, yüzde 44’le Londra’nın Muhafazakar
Partili Belediye Başkanı Boris Johnson oldu.
Vatan
Irak’ın F-16’ları
Havalanıyor
ABD’de
eğitim alan Iraklı pilotlara bu ay F-16 savaş uçakları teslim edilecek. Irak
Başbakanlık Sözcüsü Sad Hadisi, yaptığı açıklamada, ABD’deki askeri üstte
eğitim alan Iraklı pilotlara aralık ayı içinde F-16 savaş tipi uçaklarının
teslim edileceğini bildirdi. ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel’in ziyareti
sırasında söylediği sözleri hatırlatan Hadisi, Iraklı güvenlik güçlerinin bir
an önce silahlandırılması gerektiğini ifade etti. IŞİD’in Irak’a saldırısıyla
beraber ordunun dağılan 5 alayından onlarca rütbeli subay örgüte katılmış,
içinde ağır silahların da bulunduğu onlarca cephane deposu örgüt mensuplarının
eline geçmişti. Bağdat yönetimi, hava kuvvetlerini güçlendirmek için ABD’den 36
adet F-16 savaş uçağı satın alacak. Uçakların ilk partisi, haziran ayında
Irak’a teslim edilmişti. Washington yönetimi, Irak Şam İslam Devleti (IŞİD)
örgütünün yarattığı tehdit nedeniyle uçakların teslimatını geciktiriyor.
Vatan
'İklim'de Sıcak
Gelişme
Ülkelerin
iklim değişikliğiyle nasıl mücadele etmesi gerektiğini belirleyen anlaşma,
Peru'nun başkenti Lima'da düzenlenen BM İklim Değişikliği Konferansı'nda kabul
edildi. Yeni bir küresel iklim paktına zemin hazırlayan Lima Anlaşması,
gelişmiş ülkeleri küresel ısınmayla mücadelede sorumluluklarını yerine
getirmekten kaçınmakla suçlayan bir önceki taslağın, gelişmekte olan ülkeler
tarafından reddedilmesinden saatler sonra onaylandı. Tarihte en fazla
karbondioksit kirliliğine Batılı ülkeler neden olurken, şu anda ekonomileri
büyüyen “gelişmekte olan ülkeler" bu konuda zirveye oturmuş durumda.
Akşam
POLİTİKA
Yeni Darbe
CHP
Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Zaman gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem
Dumanlı ve Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca’nın da aralarında
bulunduğu gazetecilerin gözaltına alınmalarıyla ilgili, “Yaşanan süreç bir
darbe sürecidir” dedi. Partisinin eski Genel Başkan Yardımcısı ve Genel
Sekreteri Bihlun Tamaylıgil’in annesi Bahar Tamaylıgil’in Üsküdar Şakirin
Camisi’ndeki cenaze törenine katılan CHP lideri, Ankara’dan İstanbul’a hareketi
öncesi havalimanında ve cenaze töreni öncesi şunları söyledi: “Şu anda
yaşadığımız süreç sağlıklı bir demokraside yaşadığımız bir süreç değildir. Biz
her zaman mazlumun yanında olacağız. Bunu da herkesin bilmesini isterim.
Sabahın köründe gazetecilerin gözaltına alınması, gazetelere baskın yapılması,
televizyon kanallarına baskın yapılması kabul edeceğimiz bir uygulama değildir.
Daha önce de internet siteleri ve gazeteler basıldı, gazeteciler içeri atıldı.
Türkiye bir sivil darbe ile karşı karşıya. Demokrasiye doğrudan darbe
yapılıyor, medyaya, üniversitelere yönelik darbe yapılıyor. Düne kadar bizi darbecilikle
suçluyorlardı. Oysa darbeden en büyük zararı gören biziz. Onların genel
başkanları, milletvekilleri hapse atılmadı, bizimkiler atıldı. Onların
malvarlığına el konulmadı, bizimkine konuldu ama biz hep geçmişi geçmişte
bıraktık, geleceğe bakmak istedik. Onlar ise hep bizi suçladılar. Bugün
geldiğimiz noktada açık ve net şunu görüyoruz: Hükümet bir darbe hükümetidir ve
demokrasiye yönelik darbe yapılmaktadır. Bu, öteden beri var. Dün tekrar
Ergenekon davası için ‘Efendim bize kumpas kurdular’ dediler. Sen iktidarda
değil misin? İktidarda başka hükümet mi vardı? Başka biri mi başbakandı,
koltuğunda oturuyordu? 17-25 Aralık operasyonlarıyla bir hükümetin bir devleti
nasıl soyduğuna tanık olduk, dünya tanık oldu. Şimdi bu operasyonların
yıldönümünde bunu kapatmak, örtmek, vatandaş bunları bir daha hatırlamasın
istiyorlar. Ama emin olun 17-25 Aralık yolsuzluk olayları, artık tarihe mal
oldu.”
Hürriyet
‘Kin Ve Rövanşla Hareket Ediliyor’
14
Aralık operasyonuyla ilgili muhalefet kanadından ‘beklenen bir olaydı’ yorumu
yapıldı. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, “Hiçbir medya
organına bu şekilde bir baskı oluşturulmasını kabul etmeyiz” derken, CHP Genel
Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin de “Beklenen bir olaydı” yorumunda bulundu. İşte
muhalefet ve diğer partilerden operasyon tepkileri: CHP Genel Başkan Yardımcısı
ve Parti Sözcüsü Haluk Koç: Bugün, kim bir hukuksuzlukla karşı karşıya ise CHP,
o hukuksuzluğa uğrayanların yanında yer alır. Bu gelişmeler şunu gösteriyor;
dün bu sürecin içinde yer alanların da bağımsız bir yargıya ihtiyaç
duyacaklarını tarih bize gösteriyor. Hiçbir medya organına bu şekilde bir baskı
oluşturulmasını kabul etmeyiz. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin:
Beklenen bir olaydı. Yargısız infaz. Devletin en tepesindeki insanlar kimlerin
tutuklanacağını, nasıl yargılanacağını tarif etmişti. Onun için olağanüstü bir
durum yok. Bilinen geçmişteki dönemdeki filmlerin bir başkası. CHP İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanal: Basına yönelik yapılan saldırı ve operasyonlar demokrasiye,
hukuk devletine ve insan haklarına yapılan saldırıdır.. Yürütme, yasama ve
yargıyı ele geçirmiş durumda, ele geçiremediği, muhalefet eden basın
mensuplarını susturmak, korkutmak için, yargıyı kullanarak bu operasyonu
yapıyor. Bu operasyonlar, hukuk devletinde yaşanan bir olay değil; kindarlık,
kin, husumet ve rövanş alma duygusuyla hareket ediliyor. CHP Yalova
Milletvekili Muharrem İnce: Bu ülke soyuluyor, bu ülke bir karanlığa doğru
gidiyor. Yargı bitmiş. Bakın cemaat için ’Ne istediler de vermedik’ diyorlardı,
bugün ‘Terör örgütü’, ’Paralel yapı’ diyorlar. Bugün de operasyon yapmışlar.
‘Bana muhalif kim varsa içeri atarım’ diyor. Kendi eski milletvekilini
tutukladılar. Türkiye’nin bu kuşatılmışlıktan kurtulması lazım. Başımızdaki
adama bakın. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı o, Başbakan o, Cumhurbaşkanı
o. Kızların etek boyunu ölçüyor terzi o. Sigara içene ‘Terbiyesizlik yapma’
diyor, zabıta o. Köprünün nereden geçeceğine karar veriyor mühendis o. ‘3 çocuk
doğuracaksınız ama sezaryen olmaz’ diyor, jinekolog o. AKP’nin Genel Başkanı o.
Bir bakıyorsun kokpite binmiş pilot olmuş. Sen ata binip düşen adamsın nasıl
pilot oluyorsun? Bu beladan kurtulmamız lazım.
Milliyet
‘Özgürlüklere Sahip Çıkacağız’
MHP
Grup Başkanvekili Oktay Vural, ‘paralel yapı’ operasyonuna tepki gösterdi.
Vural, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, “İster yandaş olun ister candaş
olun, ister havuzcu olun ama bugün ceberut, baskıcı, dikta yönetim anlayışının
siyasallaşmış yargı aracılığıyla haber alma özgürlüğümüzü elimizden aldığı bir
günde, herkesi demokrasiden, özgürlükten, hukuk ve dürüstlükten yana olmaya
çağırıyorum” ifadesini kullandı. Operasyonun, Soruşturma Komisyonu haberlerinin
yargı kararıyla yasaklandığı bir dönemde yapıldığını vurgulayan Vural, şöyle
devam etti: “Yapılış zamanı ve yapan kişi ile ilgili derin kaygı ve endişemiz
var. 17 Aralık soruşturmasında tahliye karar veren savcının, bugünkü
soruşturmayı yürütmesi, bu meselenin 17-25 Aralık süreciyle ilgili olduğunu
açıkça ortaya koyuyor. Orada tahliye kararı veren hâkim İslam Çiçek, bu
soruşturmada kararı veren kişi. Bu tesadüf müdür?” Ergenekon ve Balyoz davaları
sürecinde yazılmayan kitapları suç unsuru olarak gösterdiklerini söyleyen
Vural, şunları söyledi: “Bugün de aynı şeyler yaşanıyor. Demokrasiyi hep birlikte
yaşatacağız, özgürlüklere sahip çıkacağız, yargımızın kalitesini yükselteceğiz,
bağımsız ve tarafsız bir yargı oluşmasını sağlayacağız. Ama her şeyden önce
Türkiye’yi yönetenlerin demokrasiye inanması lazım. Türkiye’yi yönetenler
doğruluktan ve adaletten uzaklaşmıştır. Yakında sizin kameralarınız silah,
kalemleriniz kurşun gibi değerlendirilebilir.”
Vatan
İmtihan Günü
Paralel
yapı eleştirilerini sürdüren Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Aynı yapı demokrasiyi
tahrip etmeye çalışıyor. Gün imtihan günüdür. Herkes yaptıklarının, demokrasiye
yönelik tavırlarının mükafatını da görecek, hesabını da verecek” dedi. Elazığ
ve Adıyaman AK Parti il kongrelerinde konuşan Davutoğlu, özetle şunları
söyledi: “Kürsübaşı geleneği, Elazığ’da sohbetin, ilmin, irfanın yapıldığı
mekânlardır. 6-7 Ekim Kobani provokasyonlarına Elazığ hiç taviz vermedi.
Bugünkü siyaseti anlamlandıran iki zat var: Biri İmam Efendi, milli birliğin
timsali bir şahsiyet. 93 Harbi’nde bütün Anadolu işgal tehlikesi altındayken
Erzurum’u ayağa kaldıran İmam Efendi’nin torunları olarak Türkiye’nin birliği
için yola çıktık. Tarihinizde Belek Gazi var. Halep bize Belek Gazi’nin
emanetidir. Onun için Suriye’ye, Kudüs’e, Filistin’e, Halep’e sahip çıkmaya
devam edeceğiz. Bu Kılıçdaroğlu ve CHP niye bu milleti anlayamaz biliyor
musunuz? Onlar Belek Gazi’yi, İmam Efendi’yi bilmezler, onlar bizim
tarihimizdir. Meclis görüşmelerinde Kılıçdaroğlu’na ‘Darbecisiniz’ dedim,
alındılar. Ayağa kalktılar. Sanki onların ayağa kalkmasından biz geri adım
atacakmışız gibi Biz ayağa kalktığımızda bir daha geri adım atmayız. Çağrıda
bulunuyorum. Eğer darbeci değilseniz çıkın ‘27 Mayıs yanlıştı, 27 Mayıs
darbesine karşıyız’ deyin. O zaman İsmet İnönü 27 Mayıs’a meşrudur diye fetva
verdi. Adnan Menderes’in katledildiği 27 Mayıs için. ‘12 Mart yanlıştı’ deyin,
diyemezler. Çünkü Nihat Erim de CHP içinden gelen bir şahsiyetti. ‘28 Şubat’a
yanlıştı’ deyin diyemezler. Dönemimizde ülke demokratikleşti, özgürleşti,
kimseye yürüttüğü faaliyet dolayısıyla önyargıyla bakmadık. Ta ki ‘Hizmet’
görüntüsü altında birileri eğer bürokrasiyi kontrol etmek üzerinden ülkenin
seçilmiş iktidarına savaş ilan edince, durum değişti. ‘Mavi Marmara’da
otoriteye karşı çıkmak doğru değil’ diyenler bir baktık milli iradeyle işbaşına
gelmiş AK Parti hükümetlerine kumpas kuruyorlar. İktidarın Başbakanı’na
‘Dönemin Başbakanı’ diye dosya hazırlayanlar varsa hesap vereceklerdir. Bugün o
paralel çeteyle ilgili yürütülen bir soruşturma çerçevesinde birtakım adımlar
atılınca onlardan önce Kılıçdaroğlu konuşuyor çünkü onların kültüründe vesayet
var. ‘Hiçbir şeyden korkmuyoruz, her şey açıklansın’ diyenler niçin bugün telaş
içindeler? Neden soruşturmayı engellemeye çalışıyorlar, beklesinler. Ama şunu
da bilsinler ki devletin kurumlarına sızıp başbakanını, cumhurbaşkanını, devletin
en mahrem toplantılarını dinleyenler, MİT Müsteşarlığına dönük operasyona
kalkışanlar, Suriye’de mazlumlara yardıma giden TIR’ları durdurup ülkemizi
dünyaya şikâyet edenler bunların karşılıksız kalacağını düşünmesinler.”
Hürriyet
Seçime Parti Olarak Gireceğiz
Almanya’nın
Frankfurt kentinde faaliyet gösteren Mezopotamya Kültür Merkezi ve
Halkevleri’nin düzenlediği Şengal’den Kobani’ye Halkların Dayanışma
Toplantısı’na katılan HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, 2015 seçimlerine HDP
olarak gireceklerini belirterek yüzde 10 barajını aşacaklarını söyledi. Avrupa
ülkelerinde 1,5 milyon Kürt kökenli vatandaşın olduğunu belirten Demirtaş,
herkesin genel seçimler için şimdiden çalışmaya başlaması gerektiğini ifade
etti. Türkiye’deki ve bölge ülkelerdeki sorunlarının çözümü için HDP’nin
alternatif olduğunu belirten Demirtaş, bu zamana kadar alternatifsizlik yüzünde
AK Parti’ye oy verenlerin bundan böyle HDP’ye oy verecekleri söyledi. Her oyun
çok kıymetli olduğunu belirten Demirtaş, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde
9,9’luk bir oy alarak Türkiye genelinde halkın HDP’ye olan ilgilisini
gördüklerini söyledi. Demirtaş, HDP’ye oy veren herkesin bir oy daha bulması
durumunda oy oranlarının yüzde 20’leri bulacağını söyledi. İlk kez parti olarak
halkın karşısına çıktıklarını da ifade eden Demirtaş, “HDP, Türkiye’nin
partisidir, Karadeniz’den Trakya’ya kadar her bölgeden çok olumlu tepkiler
alıyoruz. 2015 seçimlerinde büyük bir başarıyla çıkacağız” dedi. Yeni güvenlik
yasalarına da demokratik ölçülerde tepki vereceklerini belirten Demirtaş, “Biz
demokratik çözümden yanayız. Birliği ve birlik kültürün oluşması için
çalışıyoruz” dedi. Çözüm süreciyle de ilgili olarak açıklamalarda bulunan
Demirtaş, “Bizim anlayışımızla hükümetin anlayışı arasında büyük farklılıklar var.
Bundan dolayı hızlı bir ilerleme olamıyor. Yılların sorunlarını kısa bir
zamanda çözmek mümkün değildir. Zaman alacaktır. Biz Suriye için farklı
bakıyoruz onlar farklı. Biz Ortadoğu için farklı bakıyoruz onlar Osmanlı
modelini getirmeye çalışıyorlar. Osmanlı modeli Ortadoğu halklarını kol kanat
altına almaktır. Oysa bölgedeki halklar hiçbir milletin kol kanadı altına
girmek istemiyor. Herkes eşit haklara sahip olarak yaşamak istiyor. Bu gün
Suriye’nin yakılıp yıkılması için her kesime silah verenler savaş bittikten
sonra müteahhit olarak Suriye’nin inşası için oraya gidecekler. Yeni yıkanlarla
yapacak olanlar aynıdır. Tarih bahçesi olan ülke artık harabeye dönmüş
vaziyettedir” diyerek Suriye’deki Kürt direnişinin IŞİD’i durdurduğunu söyledi.
Milliyet
SPOR
Beşiktaş,
lideriğini Gaziantep’i 1-0 yenerek sürdürdü. Eksiklerine rağmen siyah
beyazlılar, ilk yarının başında 3 net gol pozisyonunu kaçırdı. Kartal 45
dakikada rakibi karşısında tek kale oynadı. Beklenen gol 64’te geldi. Oğuzhan,
sağ çaprazdan nefis bir pas çıkarttı. Cenk’in sert şutu Karcemarkas’tan döndü.
Oğuzhan bekletmeden vurdu Aroyoko engelledi. Boşta kalan topa yine Ozi
dokunarak filelere yolladı: 0-1
Hürriyet
Türkiye
Basketbol Ligi’nde 10. hafta mücadelesinde Fenerbahçe Ülker, sahasında konuk
ettiği Banvit’i 99-92 yenmeyi başardı. Banvit, maça iki 4 numarayla başladı,
Fenerbahçe’nin boyalı alan sayılarını bu şekilde azaltmayı amaçladı. Bunda da
kısmen başarılı oldu. 4. dakikada Fenerbahçe de iki 4 numaraya dönene kadar
konuk takım 10-8 öndeydi. O andan itibaren sadece Türkiye değil, Avrupa’nın en
formda 4 numarası Bjelica sahneye çıktı. Mükemmel oynadı Sırp yıldız, daha ilk
çeyrekte 13 sayı üretti. Dışarıdaki diğer isimler de ona ayak uydurup, takım
halinde 7’de 5 üç sayı, 6’da 4 iki sayı isabetiyle hücum edince Fenerbahçe, ilk
çeyrekte 30 sayıya ulaşıp, 9 farklı öne geçti. Hücumdaki performansların öne
çıktığı devre sonunda 50-43 üstün olan ev sahibi taraftı. Maça iki 4 numarayla
başlayan Lukic, ikinci yarıya ise iki 5 numarayla başladı. Bu aslında
Fenerbahçe’nin aradığı düzendi. Semih, boyalı alanda hakimiyetini ilan etti,
takımını bir kez daha çift haneli farklarla öne geçirdi. 76-64 girilen son
çeyrekte Obradovic, Vesely’yi 5 numaraya ısındırmak istiyor olacak ki, Semih,
Zoric veya Oğuz yerine, Çek oyuncuyu tercih etti. 37. dakikada 91-77 önde olan
Fenerbahçe, Banvit adına günün yıldızı Şafak’ın sayılarına engel olamadı.
Taktik faullerde Fenerbahçe’nin cömertliği devam etse de Banvit’in son iki
hücumdaki hataları, galibi ilan etti. Bandırma ekibinde Rowland ile Simmons’ın
yokluğu takımı oldukça etkiliyor. Ancak yıllardır bu takımı sırtlayan Davis,
Erkan ve Cevher’in bu kadar arka plana itilmeleri de önemli bir hata gibi
gözüküyor.
Milliyet
Süper
Lig’de şampiyonluk mücadelesi veren Fenerbahçe’de devre arasında sözleşme
yenilemek isteyen futbolculara Başkan Aziz Yıldırım’dan “Mayıs’ta görüşelim”
cevabı geldi. Sarı-Lacivertliler’in Başkanı, Emre Belözoğlu, Bekir İrtegün,
Egemen Korkmaz, Mert Günok, Dirk Kuyt ve Pierre Webo’ya gönderdiği mesajda “Siz
işimize odaklanın. Mayıs’ta tek tek masaya oturacağız” ifadesini kullandı.
Yıldırım, “Bizim için öncelikli konu, bu sezon şampiyon olup 4. yıldızı takmak.
Bunu başardıktan sonra imza konusu sorun değil. Fenerbahçe’nin başarısı için
yüreğini ortaya koyanlar her zaman hakkını alır. Bugüne kadar bize büyük
başarılar yaşatan hiç kimseyi kapının önüne koymadık. Şampiyon takımı da bozmak
istemeyiz. O yüzden hiç kimse imzayı düşünmesin. Biz büyük bir aileyiz”
açıklamasında bulundu. Bu arada Başkan Aziz Yıldırım’ın Salı günü Türkiye
Kupası’nda Bayburt Özel İdare ile oynanacak karşılaşma sonrası Teknik Direktör
İsmail Kartal’la bir araya geleceği bildirildi. Zirvede devre arası için
“Gidecekler ve gelecekler” konusunun masaya yatırılacağı bildirildi.
Sarı-Lacivertliler’in hocasının, Başkan Yıldırım’a bazı oyuncuların
gönderilmesi raporu sunup, yerli bir forvet alınmasını talep edeceği öğrenildi.
Star
Beşiktaş’ta
gösterdiği performansla herkesin beğenisini kazanan Demba Ba’nın,
Trabzonspor’un kapısından nasıl döndüğünü Yönetici Onur İncehasan,
'Tayfahaber.com' sitesine açıkladı. İddiaya göre Trabzonsporlu yöneticiler son
iki sezondur transfer etmek için uğraştıkları Demba’nın menajeriyle oturup her
konuda anlaştılar. Ancak Vahid Halilhodzic’e bunu kabul ettiremediler. İşte
Onur İncehasan’ın bu görüşmeye ilişkin verdiği detaylar: "Demba Ba bizim
transfer listemizdeydi. Menajeri ile oturup konuşuldu, prensipte anlaştık. Fiyatta
bile mutabık kaldık 5 milyon euro gibi bir rakamdı. Vahid Hoca’ya sunduk.
Kendisi hiç istemedi. Yaşlı olduğu için kabul etmedi. Hocanın önerisi ile bu
transferden vazgeçtik" İddialara göre, bu olay Halilhodzic’in,
Trabzonspor’dan gönderilmesinde de çok etkili oldu. Senegalli golcünün
Beşiktaş’ta gösterdiği performans ve attığı goller yönetimde hem büyük bir
pişmanlığa hem de Vahid Halilhodzic’e karşı bir kızgınlığa neden oldu. Boşnak
teknik adamla yolların ayrılmasını da bu etkiledi.
Akşam
Yeni Toplum Dergisi - yenitoplumdergisi@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönderme