25.12.2014
GÜNDEM
Haram Geçmesin
“Edirne’de
şimdi Ahi Evran geleneğinden gelen dua ile açılan, helal rızk duasıyla açılan
bir rızk kapısının merasimine katıldık. Allah Edirne’de bu güzel gelenekleri
korumayı nasip etsin. Hizmetlerimizi helal bir şekilde topluma yaymak için
belediyelerimizi belli dönemlerde, -olabilirse hergündualarla açalım. Hiçbir
art niyet, hiçbir rant veya başka kaygı bizim belediyelerimize yaklaşmasın.
Yaklaşmaya cüret dahi edemesin. Kongrelerimizi yapıyoruz. Her bir kongremiz Ahi
Evran geleneğini yaşatmak için, bu kongrelerimiz de yine bir siyasi ahlak
duasıyla açılsın, her kongremizde oluşan il başkanları ve yönetimleri bu
dualarla hizmete başlasınlar ve nasıl esnaf geleneği böyle sürüyorsa, siyaset
geleneğini de bu şekilde inşa edelim, tanzim edelim. Çözüm Süreci konusunda
olumlu yönde gelişmeler var. Hep beraber inşallah bunları takip ederek, bu
süreci hayırlısı ile bir daha ülkemizin hiçbir köşesinde hiçbir annenin
ağlamaması, hiç bir ocağa evlat acısı düşmemesi için, kararlıkla bu yolu
sürdüreceğiz. Çözüm Süreci milli birlik ve beraberliğin tekrar ihya edilmesi
için demokrasiyle taçlanan bir yeni bütünleşme sürecidir. Atılacak adımlar
konusunda net ve kararlı bir tutum sergiledik. 6-7 Ekim olayları geçici bir
duraklamayı beraberinde getirdi. 6-7 Ekim olaylarından 2 önemli sonuç çıkardık.
Birincisi kamu düzeninden hiçbir surette taviz verilemez. Kamu düzeninden taviz
verildiği zaman Çözüm Süreci de işlemez hale gelir. Onun için şu anda
Meclisimizde olan İç Güvenlik Reformu ve Özgürlüklerin Korunması Paketi’ni
hazırladık. Vatandaşlarımız Edirne’de nasıl dükkanlarını güvenle açıyorlarsa,
bu güveni Hakkari’de de, Van’da da, Diyarbakır’da da Bitlis’te de ülkenin her
bir köşesinde sağlayacağız. Bu emniyeti tehdit edenlere karşı da hiçbir şekilde
herhangi bir müsamaha gösterilmeyecek. Bu konuda hükümetimizin kararlılığı
kesindir. Hani birileri ‘Türkiye yalnızlaşıyor, komşu ülkelerle sıkıntı
yaşıyor, dünyada yalnızlaşıyor’ diyen birileri, kulaklarına küpe olsun.
Özellikle Kılıçdaroğlu’nun. 1 ay içinde Papa Türkiye’ye geldi. Rusya Devlet
Başkanı Putin Türkiye’ye geldi. İngiltere, İtalya, Çad Başbakanı Türkiye’ye
geldi. Katar Emiri Türkiye’deydi. Bu 2-3 haftalık program. Litvanya
Cumhurbaşkanı geldi. Ben Makedonya’ya gittim, Polanya’ya gittim, Yunanistan’a
gittim. Yarın da Irak Başbakanı Türkiye’de olacak. Şimdi bu nasıl bir
yalnızlık. Ben Kılıçdaroğlu’na birçok kere söylediğim, yaptığım çağrıyı buradan
da yapıyorum: Biraz büyük düşün. Büyük düşünmek zor ama bari Şişli ölçeğinde
düşün. Bırak Türkiye ölçeğini, bırak dünya ölçeğini bari Şişli ölçeğinde düşün.
Şişli’de hanedanlık gibi yapı kurulmuş. Dün bir CHP’li milletvekili öyle diyor.
‘Babadan oğlu geçen belediye başkanlıkları kurulmuş’ diyor. Belediye başkanının
muhterem eşi başka birisi hakkında ‘Tehdit ediyor, şantaj yapıyor’ diyor. Bütün
bu hastalıklar Şişli’de yaşanırken 1 ay önce Kılıçdaroğlu demişti ki,
‘Büyükşehirleri nasıl idare ediyorsak, Türkiye’yi de öyle idare edebiliriz.’
Allah milleti muhafaza eylesin.”
Hürriyet
Arınç: İslam Dini
Teröre İzin Vermez
Kuveyt’te
iki gün süren temaslarda bulunan Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Bülent
Arınç, Kuveyt yönetimi ile Suriye, Irak, Mısır ve Filistin başta olmak üzere
bölgesel konuları ve ikili ilişkileri masaya yatırdı. Adalet, Evkaf ve İslam
İşleri Bakanı Yakup es-Sane’in resmi davetlisi olarak Kuveyt’te temaslarda
bulunan Arınç, Türkiye’yi ve Körfez ülkelerini ilgilendiren terörle mücadele
konusunu ele aldıklarını kaydetti. Terörle mücadele konusunda tam bir mutabakat
içinde olduklarını belirten Arınç, “Biz terörün bir insanlık suçu olduğuna
inanıyoruz ve inandığımız İslam dini de teröre izin vermez. Hiçbir gaye için,
hiçbir amaç için teröre başvurulamaz. Terör bir suçtur” dedi. Arınç, “Özellikle
gençlerimizin iyi bir İslami bilgiyle yetiştirilmesi gerekir ki bu tür örgütlere
ilgi duymasınlar. Bu sebeple İslami irşad ve eğitimin mutlaka çok daha güçlü
yapılması gerekir. Gençlerimizin çok iyi İslami bilgilere sahip olması gerekir.
Bu konularda da etraflıca Sayın Bakan’la görüştük ve terörle mücadele
kapsamında yapılabilecek işler konusunda da bir mutabakata kavuştuk” diye
konuştu. Arınç, dün ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Kuveyt Türk okulunu
da ziyaret etti. Okul öğrencilerinden oluşan koro, Arınç ve beraberindeki
heyete müzik dinletisi sundu. Manisa yöresine ait bir türkünün ardından
Arınç’ın isteği üzerine öğrenciler, Mihriban türküsü ile bir Karadeniz türküsü
söyledi. Arınç, türkülere zaman zaman eşlik etti.
Milliyet
Yargıtay: Avcı Örgüte
Yardım Etti
Yargıtay
9. Ceza Dairesi, Hanefi Avcı’nın da aralarında bulunduğu 75 sanığın
yargılandığı davada, İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararla ilgili
temyiz incelemesini tamamladı. Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’ya ‘Yasadışı
silahlı Devrimci Karargah terör örgütü ve mensuplarına yardım etmek’ suçundan verilen
5 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası onandı. Avcı’ya, ‘Ruhsatsız vahim nitelikte tam
otomatik ve yarı otomatik silah bulundurup taşımak’tan 5 yıl hapis cezası ise
düzeltilerek onandı. Bu suçtan verilen cezada 1 / 6 oranında takdiri indirim
uygulanmasına karar verildi. Avcı’ya, ‘Haliç’te Yaşayan Simonlar Dün Devlet
Bugün Cemaat’ isimli kitabında, ‘Terör örgütleri ve bu amaçla yapılan
soruşturma ve kovuşturmalarda yargı görevi yapanları etkilemek’ten verilen 2
yıl 6 ay hapis ile kitabıyla ‘terör örgütü hakkında yapılan soruşturmanın
gizliliğini ihlal suçu’nu işlediği gerekçesiyle verilen 2 yıl 2 ay 20 gün hapis
cezası ise bozuldu. Dairenin gerekçesinde, bu suçların basın ve yayın yoluyla
işlenen suçların erteleneceğine dair madde kapsamında kaldığı vurgulandı. Yargıtay’ın
gerekçesinde Avcı’nın, silahlı terör örgütü üyesi olduğu kabul edilen Nejdet
Kılıç’ın siyasi görüşlerini ve terör örgütleriyle bağlantısını çok önceden
bildiği ve bir görevle bağlantılı olmaksızın yüz yüze görüşmelerinin sürdüğü ve
Avcı’nın Nejdet Kılıç’a dinlendiği bilgisini verdiği öne sürüldü.
Vatan
EKONOMİ
Gram Altın 87, 2744-87,
7075
ABD Doları 2, 3133-2,
3226
Euro 2, 8232 -2, 8320
İngiliz Sterlini 3, 5990-3, 6152
Euro 2, 8232 -2, 8320
İngiliz Sterlini 3, 5990-3, 6152
‘Merkez’ Topu
Hükümete Attı
Merkez
Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) dün yaptığı toplantısında faizleri
değiştirmezken, yapısal reformlar konusunda da topu ekonomi yönetimine attı.
PPK, gecelik marjinal fonlama oranını yüzde 11.25’te, açık piyasa işlemleri
çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla tanınan borçlanma
imkanı faiz oranını yüzde 10.75’te, Merkez Bankası borçlanma faiz oranını yüzde
7.5’te sabit bıraktı. Kurul, politika faizi olarak da bilinen bir hafta vadeli
repo ihale faiz oranını yüzde 8.25 düzeyinde sabit tuttu. Daha önceki
açıklamada yer alan, gıda fiyatlarındaki yüksek seyrin enflasyon görünümünde
iyileşmeyi geciktirdiği ibaresi, bu kez açıklama metninde yer almazken PPK
büyüme potansiyelini önemli ölçüde arttıracak reçete olarak yapısal reformları
gösterdi. PPK toplantısından sonra yapılan açıklamada, sıkı para politikası
duruşunun ve alınan makro ihtiyati önlemlerin etkisiyle kredi büyüme hızlarının
makul düzeylerde seyrettiği belirtilerek, dış ticaret hadlerindeki olumlu
gelişmelerin ve tüketici kredilerinin ılımlı seyrinin cari dengedeki iyileşmeyi
destekleyeceği vurgulandı. Dış talep zayıflarken iç talebin büyümeye ılımlı
düzeyde katkı verdiği kaydedilen açıklamada, Kurul’un, açıklanan yapısal
reformların uygulamaya geçirilmesinin büyüme potansiyelini önemli ölçüde
artırabileceğini değerlendirdiği vurgulandı. Açıklamada, yılın başında alınan
makro ihtiyati önlemlerin ve para politikasındaki sıkı duruşun çekirdek
enflasyon eğilimi üzerindeki olumlu etkilerinin gözlendiği belirtilerek, şöyle
devam edildi: “Ayrıca, başta petrol olmak üzere düşen emtia fiyatları
enflasyonda öngörülen düşüş sürecini destekleyecektir. Mevcut para politikası
duruşu altında Kurul, enflasyonun 2015 yılında, ilk yarıda daha hızlı olmak
üzere, Enflasyon Raporu’nda belirtilen görünümle uyumlu bir düşüş
sergileyeceğini öngörmektedir. Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları
ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlar yakından izlenecek ve enflasyon
görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisini yataya yakın
tutmak suretiyle para politikasındaki sıkı duruş sürdürülecektir.”
Hürriyet
Kaçak İşçi Çalıştıran
Patrona İhale Yasağı
Hükümetin
arka arkaya açıkladığı dönüşüm programları kapsamında kayıt dışı ekonomi ile
mücadele için yeni bir eylem planı gündeme gelecek. Başbakan Ahmet
Davutoğlu’nun önümüzdeki günlerde açıklayacağı ‘Kayıt dışı ile Mücadele Eylem
Planı’ ile ekonomide milyarlarca liralık kayba yol açan kayıt dışı alanlara
yönelik yeni tedbirler devreye sokulacak. Özellikle kayıt dışı istihdama
yönelik denetimler artırılacak ve kaçak işçi çalıştıran veya işçisine eksik
ücret ödeyenlerle ilgili yeni cezalar gündeme gelecek. Edinilen bilgilere göre,
Davutoğlu’nun açıklayacağı kayıt dışı ekonomi ile mücadeleye ilişkin yeni eylem
planında yer alması beklenen tedbirler şöyle: SGK denetçilerinin yaptığı tüm
işlem süreçlerinin takip edilebileceği bir yeni bir otomasyon programı kurulacak.
Bankalarla SGK arasındaki veri paylaşımı artarak devam edecek. Belirlenecek
sektörlerde prime esas kazanca karine teşkil edecek ücret skalaları
belirlenerek bilgilendirme, rehberlik ve gerekirse denetim süreci başlatılacak.
Sigortasız işçi çalıştırdığı tespit edilen işverenler, 2 yıl süreyle kamu
ihalelerinden men edilecek. Prime esas kazançların meslek koduyla uyumlu olarak
bildirilmesini sağlayacak yasal altyapı oluşturulacak. Tarım sektöründe kayıt
dışı istihdamın azaltılmasına yönelik bilgilendirici ve bilinçlendirici
faaliyetler artırılacak. Sahte sigortalı ve işyeri tespitine dönük takip
programı hazırlanacak.
Türkiye
Türkiye, Taşı Sıkıp
Petrolünü Çıkaracak
Türkiye’de
11 ayrı sahada bitümlü şeyl arama ve üretim çalışmaları kapsamında detaylı
jeolojik haritalama işlemleri tamamlandı. İlk etapta toplam 1300 metre sondaj
çalışması gerçekleştirildi. Türkiye, işletilebilir özelliğe sahip 1 milyar 640
milyon ton bitümlü şeyl rezervine sahip. Rezervin en büyük kısmı ise 300 milyon
ton ile Bolu’nun Göynük ilçesinde bulunuyor. Göynük’ten sonra en fazla bitümlü
şeyl rezervinin, Ankara’nın Beypazarı ile Nallıhan ve Konya’nın Ereğli,
Niğde’nin Bor ilçelerinde olduğu belirtiliyor. Kısa vadede yapılacak yeni
aramalarla Türkiye’de bitümlü şeyl rezervinin 15 milyar tona ulaşabileceği
tahmin ediliyor. Koordinatörlüğünü Türkiye Kömür İşletmeleri’nin üstlendiği
çalışmalar, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı ve Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü ile birlikte yürütülüyor. Onuncu Kalkınma Planı’na göre, bitümlü şeyl
üretiminde ortak yatırıma yönelik etüt ve araştırmaların Ağustos 2016’ya kadar
bitirilmesi hedefleniyor. Sahalardan alınacak yüksek verime sahip bitümlü şeyl
numunelerinin bu alanda üretim yapan ülkelere gönderilerek en ekonomik üretim
teklifinde bulunanlarla görüşmelere hız verileceği belirtiliyor.
Türkiye
Bilişime Destek 1
Milyar TL Hibe
Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, bilişim sektörüne yönelik
geliştirilecek Ar - Ge (araştırma ve geliştirme) projelerine toplam 1 milyar liralık
kaynağın hazır olduğunu ve bunun hibe desteği olarak verileceğini söyledi.
Elvan, 2015 - 2019 Ulusal e-Devlet Stratejisi açılış toplantısında yaptığı
konuşmada, havacılık ve uzay dahil tüm haberleşme, bilgi ve teknoloji
alanlarında gerçekleştirilecek Ar- Ge faaliyetleri çerçevesinde proje üreten ve
bu projeleri TÜBİTAK aracılığıyla sunan firma ve kuruluşlara destek
vereceklerini belirtti. Elvan şunları söyledi: “Şu anda 1 milyar liralık bir
kaynağımız var. Bunu tüm özel kesime, bilgi iletişim alanında faaliyet gösteren
taraflara kullandırmaya hazırız. Değerlendirme süreçleri TÜBİTAK tarafından
gerçekleştirilecek bu projeleri süratle hayata geçireceğiz, tamamıyla hibe
destek vereceğiz.” Elvan konuyla ilgili yönetmeliğin revizyonu üzerinde
çalıştıklarını belirterek, yönetmeliğin kısa bir süre sonra yayımlanacağını
söyledi. Bilişim sektöründeki büyüklüğünün artması gerektiğini de vurgulayan
Elvan, “Son 12 yılda yıllık ortalama yüzde 10’un üzerinde büyüdük; bu yıl için
büyüme tahminimiz yüzde 12 civarında” dedi.
Milliyet
Körfez Geçişinde
İşlem Tamam
Toplam
yatırım maliyeti yaklaşık 7.4 milyar dolar olan Gebze-İzmir otoyol projesinin
finansmanın ilk aşamasında yer alan sekiz Türk bankasına Almanlar da geldi.
Alman Deutsche Bank’ın da katılımıyla projenin bütünü için 5 milyar dolarlık
bir refinansman paketi oluşturulurken önceki finansmanda 7 yıl olan vade 15
yıla uzatıldı. Konu hakkında bilgi sahibi bankacılık kaynaklarının verdiği
bilgiye göre, yeniden finansman konusunda anlaşma sağlanırken, sözleşme de yakın
zamanda imzalanacak. Bir bankacılık kaynağı, “Yeni finansman paketi 5 milyar
dolara yakın, kredi vadesi 15 yıl olacak” derken, diğer bir kaynak ise yeni
kredinin maliyetinin Libor artı 500 baz puan civarında olacağını söyledi.
Yap-işlet-devret modeliyle 2009 yılında ihale edilen otoban projesini 22 yıl 4
ay işletme hakkı teklifi ile Nurol-Astaldi-Özaltın- Makyol-Yüksel-Göçay
konsorsiyumu kazanmıştı. İhalenin ardından Yüksel Grubu konsorsiyumdan
çıkmıştı. İzmit Körfezi Geçiş Köprüsü’nü de içeren Gebze-Orhangaziİzmir Otoyolu
projesi; Gebze-Orhangazi ve Orhangazi- İzmir olarak iki faza ayrılırken, 2. faz
da kendi içinde Orhangazi- Bursa ve Bursa-İzmir olarak iki gruba ayrılmıştı.
Her faz için ayrı finansman sağlanması planlanmıştı. Projede köprü dahil Gebze-Bursa
arasındaki kısmın yapımı için 8 Türk bankasından 2 milyar dolar kredi
sağlanmış, projeyi üstlenen konsorsiyum ise 1.4 milyar dolarlık özkaynak
koymuştu. Projenin kalanı için de özkaynak ve bankalardan kredi kullanımı
planlanırken, sayısı dokuza çıkan bankalar, projenin tamamı için yeni bir
refinansman paketi oluşturdu. Bir bankacılık kaynağı, eski finansman paketinin,
piyasaların bugüne oranla daha kötü olduğu dönemlerde sağlandığını belirterek
şunları söyledi: “Bankaların 2012 ve 2013 yıllarında sağladıkları önceki
finansman zamanında, köprü inşaatında sona gelindiğinde yani inşaat riski
azaldığında büyük bir refinansmanı da içeren bir paketle projenin tamamına
yönelik büyük paket olması beklenen bir senaryoydu. Şu anda gerçekleşen de
aslında bu. Aslında ‘Deutsche devreye girdi ve o nedenle bu paket oluştu’
algısı çok doğru değil. Aynı lokal banka grubu tarafından kısa süre içinde bu
paket yapılandırılacaktı. Projenin bu noktaya gelmesinde Türk bankalarının
verdiği destek yadsınamaz.” Finansmanda yer alan Türk bankaları ise şunlar:
Akbank, Finansbank, Garanti, Halkbank, İş Bankası, Vakıfbank, Yapı Kredi ve
Ziraat Bankası.
Star
Özel Sektörün 2015
Zammı: % 9
Yeni
yıla sayılı günler kala çalışanların gözü şimdiden 2015 yılı zamlarına
çevrildi. Özel sektörün 2015 yılı ortalama zam oranları da belli oldu. Özel
sektör 2015’te çalışanların ücretlerine ortalama yüzde 9 zam yapacak. Türkiye
İnsan Yönetimi Derneği (PERYÖN) tarafından her yıl sonu gerçekleştirilen Ücret
Araştırması tamamlandı. PERYÖN 2015 Ücret Araştırması, başta perakende,
profesyonel hizmetler, finansal hizmetler, enerji ve üretim sektörlerinden
olmak üzere Türkiye’nin önde gelen 77 şirketinin katılımıyla gerçekleştirildi.
Katılımcı şirketlerin yüzde 35’inin çalışan sayısı binin üzerindeyken, yüzde
20’sinin çalışan sayısı 101-250 kişi arasında değişiyor. 2015 yılı ortalama
ücret artışı yüzde 9 seviyesindeyken, sektörel bazda en yüksek ücret artışı
yüzde 11’lik oranla kimya, yüzde 10.7’yle teknoloji ve yüzde 10.4’le
profesyonel hizmetler sektörlerinde yapılacak. Çalışan kategorilerine göre, en
yüksek ücret zammını yüzde 9.84 ile şef ile müdür düzeyi alacak. En düşük ücret
artışı yüzde 8.5 ile mavi yakalı çalışanlarda. Araştırmaya göre, katılımcıların
yüzde 85’i yılda bir kez, yüzde 15’i yılda iki kez ücret artışı
gerçekleştiriyor. Yılda bir kez ücret artışı gerçekleştirecek olan şirketler
genellikle bu dönemi Ocak-Mart dönemi olarak seçiyor. Yılda iki kez ücret
artışı yapan şirketlerse ikinci artışı Temmuz-Eylül döneminde gerçekleştiriyor.
İkramiye ve prim gibi ücret tamamlayıcıları uygulamaları açısından,
katılımcıların yüzde 44’ü 2015’te ücret tamamlayıcılarında herhangi bir
değişikliğe gitmeyeceğini belirtti. Katılımcıların yüzde 25’i şirketlerinde
ikramiye, prim gibi ücret tamamlayıcı uygulamaların olmadığını kaydetti.
Vatan
2015'te Otoyol Ve
Köprülerin Özelleştirme Trafiği Hızlanacak
Yerli
yatırımcılar kadar yabancıların da dikkatle izlediği özelleştirmeler 2015
yılında hız kazanacak. Konuyla ilgili bilgi veren Maliye Bakanı Mehmet Şimşek,
"Özelleştirmelerle otoyollar ve köprülerin servis kalitesini artırıp, daha
iyi standartlar ile trafik ve yolcu güvenliği artırılacak ve maliyet tasarrufu
sağlanıp ve verimlilik artırılacak” dedi. Otoyollar ve köprülerin yapım, bakım,
onarım ve işletilmesinin Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yürütüldüğünü
belirten Şimşek, "Otoyollar ve köprülerin bakım, onarım ve işletimi için
yapılan rutin bakım onarım giderleri ile büyük bakım onarım giderleri
bulunmaktadır" bilgisini verdi. Şimşek, özelleştirmede "mülkiyet
devri" hariç olmak üzere, hangi özelleştirme yönteminin tercih
edileceğinin ve özelleştirme stratejisinin yapılacak çalışmalarla
şekilleneceğini belirtirken, uluslararası kabul görmüş değerleme yöntemleriyle
değer tespit çalışmaları yapılacağının altını çizdi.
Akşam
DÜNYA
Gazze Sınırında
Gerginlik
İsrail
ile Filistin arasındaki gerilim bitmiyor. İsrail’in Gazze Şeridi’nde 7
Temmuz’da başlattığı Koruyucu Hat Operasyonu 50 gün sürmüş, çoğu sivil 2142
Filistinli yaşamını yitirmişti. Operasyon, 26 Ağustos’ta ateşkesle
bitirilmişti. İsrail savaş uçakları bu ateşkesin ardından ilk kez Gazze’ye 20
Aralık’ta hava saldırısı düzenlemişti. Dün ise İsrail yine Gazze’nin kuzeyinde
bulunan Han Yunus’ta bir bölgeyi bombaladı. Hava saldırısı ve tank ateşi, Han
Yunus bölgesindeki El-Garara beldesinden sınırda duvar bakımı tamiratı yapan
işçileri koruyan İsrail askerlerinin hedef alındığı keskinci nişancıların
saldırısının ardından geldi. Filistinli keskin nişancıların ateş açması sonucu
İsrailli bir asker ağır yaralandı. Hastaneye kaldırılan İsrailli askerin
tedavisi devam ediyor. Keskin nişancı ateşine karşılık veren İsrail’in
saldırısında ise Gazze yönetimini elinde bulunduran Hamas’ın silahlı kanadı
İzzeddin el-Kassam Tugayı üyesi Teysir es-Sumeyri öldü. Teysir es-Sumeyri’nin
Gazze’deki bir keşif birliğinin başında olduğu belirtildi. İsrail Ordu Sözcüsü
Avichay Adrae, sosyal paylaşım sitesi Twitter’da yaptığı açıklamada, Gazze
sınırındaki duvarın bakımını yapan askeri birliğin, keskin nişancılar
tarafından hedef alındığını, bu yüzde tank ateşi ve hava saldırısıyla bazı
noktaları hedef aldıklarını söyledi. Hamas’tan yapılan açıklamada ise “İsrail
ateşle oynuyor, yaşananlarının tüm sorumluluğuna katlanacak. Filistin halkı
kendilerini savunma hakkına sahip” denildi. Hamas Sözcüsü Sami Ebu Zuhri, “Han
Yunus’da yaşanan olaylardan ve Gazze’deki gerilimden İsrail sorumludur” dedi.
Hürriyet
Pegida’ya Karşı Işık
Zinciri
‘Batı’nın
İslamlaşmasına Karşı Vatansever Avrupalılar’ (Pegida) hareketine karşı bir
tepki de Almanya’nın Nürnberg kentinden geldi. Geçtiğimiz pazartesi akşamı,
Nürnberg Noel Pazarı’nda toplanan binlerce kişi ellerinde mumlarla ışık zinciri
oluşturarak, Nürnberg Kalesi’ne doğru yürüyüş yaptı. Yürüyüşe Nürnberg Belediye
Meclis üyeleri Aynur Kır ve Yasemin Yılmaz olmak üzere bir birçok Türk de
katıldı. Karanlığın mum ışıkları ile aydınlandığı yürüyüşün Dresden’deki
protestolara iyi bir yanıt oluşturduğunu belirten Türk eylemciler, “İslam’ın
Avrupa’da kötü tanıtılmasına asla izin vermeyeceğiz” dedi. Düzenlenen gösteri
katılımcılar tarafından da görüntülenerek sosyal medyada paylaşıldı. Pegida her
pazartesi akşamı Almanya’nın Dresden kentinde protesto gösterisi düzenliyor.
Son gösterilerine 17 bin 500 kişi katılmıştı.
Hürriyet
İnternette ‘Röportaj’
Alarmı
Kuzey
Kore lideri Kim Jong un’a yapılacak suikastı konu alan komedi filmi ‘The
Interview’ü (Röportaj ) internet üzerinden gösterime girdi. Sony Pictures,
filmin 250’ye yakın sinema salonunda gösterime girmesi kararının ardından,
filmin Google Play, YouTube Movies, Microsoft Xbox Video ve Sony’e ait ayrı bir
internet sitesinde ücret karşılığı izlenebileceğini açıkladı. Dün akşam
saatlerinde film gösterime girerken, Google olası bir siber saldırıya karşı
önlemlerini artırdı. Sony, 44 milyon dolara mal olan Röportaj filmini Kuzey
Amerika’da 2 binden fazla sinemada göstermeyi planlıyordu. Geçen hafta ABD’de
ve Kanada’daki sinemaların yüzde 80’i tehditler yüzünden filmi göstermeyeceğini
bildirmesinin ardından Sony önce 17 Aralık’ta filmin prömiyerini iptal etmiş,
ardından da 25 Aralık Noel gününde filmin vizyona girme planının da iptal
edileceğini açıklamıştı. Önceki gün filmin bazı sinemalarda gösterileceğini
açıklanmıştı. ABD yönetimi, Söyleşi filmi nedeniyle Sony’i hedef alan siber
saldırılardan Kuzey Kore’yi sorumylu tutmuştu.
Hürriyet
Veto Kararı
İlişkilerimizi Dondurur
Arap
ülkelerinin hazırladığı ve 2017 sonuna kadar Filistin topraklarındaki İsrail
işgalinin sona erdirilmesini öngören “Filistin Karar Tasarısı” yeni gerginliğe
yol açtı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu “İsrail barış karşılığında
Kudüs’ten vazgeçmeyecek” derken Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas “BM
Güvenlik Konseyi’ne sunulan karar tasarısı veto edilirse İsrail ile bütün
ilişkileri dondururuz” dedi. Netanyahu’ya tepki gösteren İsrail Dışişleri
Bakanı Avigdor Liberman ise “Netanyahu siyasi çözüme yanaşmıyor ve bu
tıkanıklık AB’yi İsrail’e ekonomik yaptırım uygulatabilir” dedi
Türkiye
Kuşların Güvenliği
Esad’a Emanet
2011
yılında başlayan ayaklanmanın ardından yaklaşık 200 bin insanın öldüğü
Suriye’de Esad yönetimi ile BM Çevre Programı yetkilileri arasında göçmen
kuşların güvenli bir şekilde göç etmesi için protokol imzalandı. BM Çevre
Programı yetkilileri ile Suriye Çevre Bakanlığı yetkilileri Başkent Şam’daki
bakanlık binasında bir araya geldi. Burada imzalanan protokol ile ülke
üzerinden geçiş yapacak olan göçmen kuşların güvenliği Esed rejimi emanet
edildi. Dünya Çevreyi Koruma ve Göçmen Kuşlar günü münasebeti ile bakanlıkta
düzenlenen etkinlikte konuşan Çevre Bakanı Nazire Sırkis, kuşların korunması
için büyük çaba harcadıklarını vurgulayarak, göçmen kuşların Suriye
topraklarında bulunan bazı bölgelerde dinlendiğini ve bu kuşların güvenli bir
şekilde göçlerine devam etmeleri için gereken çalışmaların yapılacağını ifade
etti. Suriye’de 2011 yılında rejime karşı başlayan ayaklanmanın ardından rejim
güçlerinin saldırıları sonucu aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu
yaklaşık 200 bin kişi hayatını kaybetti. Başta Türkiye olmak üzere çevre ülkelerde
dört milyona yakın Suriyeli sığınmacı durumunda.Ülkede rejim güçleri savaş
uçakları ile hemen hemen her gün muhaliflerin kontrolünde bulunan bölgeleri
bombalıyor. Bu saldırılarda yaygın olarak kullanılan varil bombalarının düştüğü
bölgelerde çocuk, kadın ve yaşlılardan oluşan onlarca sivil hayatını
kaybediyor.
Star
Abd Polisi Yine
Siyahi Bir Can Aldı
ABD’nin
Missouri eyaletinin St. Louis bölgesinde Ağustos ayında Michael Brown adlı
siyahi gencin öldürülmesiyle ilgili tartışmalar devam ederken eyalette bir
siyahi genç daha polis tarafından vurularak öldürüldü. Yetkililer, Berkeley’de
devriye gezen polisin, yerel saat ile akşam 11:15’te bir benzinlikte iki
şüpheli kişiyi fark ettiğini açıkladı. Şüphelilerden birinin silah çekmesi
üzerine polisin ateş açtığı ve siyahi genci vurduğu belirtildi. Yetkililer, ilk
etapta kurbanın kimliğinin teşhis edilemediğini söyledi ancak olay yerine gelen
Toni Martin isimli bir kadın polis kurşunuyla ölen siyahi gencin 18 yaşındaki
oğlu Antonio Martin olduğu belirtti. Olayla ilgili resmi soruşturma
başlatıldığını belirten St Louis Polis Departmanı’ndan yapılan açıklamada,
Antonio Martin’in polise silah çektiği ve hayati tehlikede olduğunu düşünen
polisin bir kaç defa ateş ederek siyahi genci ölümcül şekilde yaraladığı bildirildi.
Anne Martin, oğlunun silah taşımadığını ve evden kız arkadaşıyla buluşmak için
çıktığını açıkladı. Göz yaşları içinde feryat eden anne yerel basına “Bana bir
şey anlatmıyorlar. Kız arkadaşı polisin ona sataştığını söyledi. Ayağa kalkıp
kaçmak isterken vurulmuş” dedi. Olayın yaşandığı benzin istasyonunda toplanan
öfkeli kalabalık yetkililerden açıklama beklediklerini ifade ederek protesto
gösterisinde bulundu. Polisin gazla müdahale ettiği protestoda yerel basına
göre en az üç gösterici tutuklandı. Berkeley’in bağlı olduğu Ferguson kentinde
geçtiğimi Ağustos ayında da 18 yaşındaki Michael Brown polisin ateş açması
sonucu yaşamını yitirmişti, mahkeme Brown’ı vuran polis memuruna takipsizlik
kararı verince, siyahi gençlere yönelik polis şiddeti ve takip edilmeyen
ölümler tüm ülkede büyük gösterilerle protesto edilmişti.
Star
Koalisyonu Vurdu
Irak
Şam İslam Devleti (IŞİD), Rakka yakınlarında koalisyon güçlerine ait bir Ürdün
uçağını düşürdü. Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü, Arap pilotun teröristlerce
kaçırıldığını duyururken, Ürdün Silahlı Kuvvetleri de olayı doğruladı. IŞİD'in
medya ofisi, Facebook hesabından pilotun nehir ya da göle benzer bir su
birikintisinden çıkarılırken çekilen fotoğrafı ile askeri kimlik kartını
paylaştı. Buna göre; IŞİD'in rehin aldığı askerin adı Moath El Kasassbeh. 1998
doğumlu teğmenin babası Yusuf El Kassasbeh de bir Ürdün gazetesine oğlunun
kullandığı uçağın düşürüldüğünü doğruladı. Baba Kassasbeh, IŞİD liderlerine
"Allah kalplerinize merhamet versin, oğlumu bırakın" diye yalvardı.
Daha önce Irak ya da Suriye'ye ait savaş uçaklarını düşüren IŞİD, ilk kez
koalisyon güçlerine ait bir hava aracını düşürdü. Ürdün, son üç ayda ABD, Suudi
Arabistan ve Bahreyn'le birlikte Suriye'deki IŞİD hedeflerine yüzlerce hava
saldırısı düzenledi.
Akşam
POLİTİKA
Türkçe Kelimelerle
Felsefe Yapamazsınız
Cumhurbaşkanı
Tayyip Erdoğan, TÜBİTAK Bilim, Özel ve Teşvik Ödülleri töreninde, dilde
sıkıntılar yaşandığını belirterek, “Bizim son derece zengin, bilim yapmaya,
üretmeye son derece müsait bir dilimiz varken, bir gece yattık sabah kalktık
baktık ki o dil yok. Şu anda Türkçenin mevcut kelime hazinesiyle felsefe
yapamazsınız. Ya Osmanlıca, ya da İngilizce, Almanca, Fransızca kelimelere
başvuracaksınız” dedi. Erdoğan özetle şunları söyledi: En büyük sıkıntılardan
birini de maalesef dilde yaşadık. Bizim son derece zengin, bilim yapmaya,
üretmeye son derece müsait bir dilimiz varken, bir gece yattık sabah kalktık
baktık ki o dil yok. İşte şimdi yabancı dillerle, kelimelerle bilim öğrenen ve
öğreten bir ülke derecesine getirildik. Binlerce kelime ve kavram unutturuldu.
Şu anda Türkçenin mevcut kelime hazinesiyle felsefe yapamazsınız. Ya Osmanlıca,
ya da İngilizce, Almanca, Fransızca kelimelere başvuracaksınız. Bu sorunların
hepsini aşmak zorundayız. 12 yıl boyunca bilim altyapısını güçlendirmenin,
özgür hale getirmenin ve gerekli iklimi, atmosferi tesis etmenin mücadelesini
verdik. Bizde eğitim ilkokuldan başlayarak, üniversite son sınıfa kadar bir
formatlama süreciydi. 7-8 yaşında çocuklara her sabah, baskı rejimlerinde
olduğu gibi koro halinde bir ezberi okutmak, özgürlükle ya da özgür zihinler
yetiştirmekle bağdaşabilir mi? Kimin hangi okula gideceğine ya da
gidemeyeceğine devlet karar verebilir mi? Herkesin girdiği bir sınavda,
bazılarına katsayı engeli koymayı, daha en başta yarışta dezavantajlı konuma
getirmeyi adaletle, eşitlikle, özgürlükle izah edebilir miyiz? Üniversitede
okuyan gençlerin, kıyafetlerini, sakallarını, bıyıklarını on yıllar boyunca bu
ülkenin gündeminde tutmayı, üniversiteleri meşgul etmeyi bilimle izah edebilir
miyiz? 1402 Sayılı Sıkıyönetim Kanunu’na bir ekleme yaptılar, önemli bir kısmı
üniversite hocası olan 5 bin kamu çalışanının işine son verdiler, sokağa terk
ettiler. Bunların hepsi yetişmiş profesörlerdi, doçentlerdi. Şu anda dahi,
üniversitelerimizde 1940’ların dünyasında yaşayan, o günlere takılıp kalmış
akademisyenler var. Elbette çeşitlilik, bir numune olarak onların da
fikirlerine saygı duyacağız ama bu zihnin, bu fikrin bütün bir eğitim
sistemini, üniversite sistemini, bilim atmosferini karartmasına ve
zehirlemesine müsaade etmemeliyiz. TÜBİTAK’ı, bu ülkenin bilim politikalarına
istikamet çizecek bir merkez olarak güçlendirdik, güçlendiriyoruz. Niyetimiz
tamamen burada özellikle kaliteyi yükseltmek, hedefimiz, gayemiz bu ülkede
bilimin desteklenmesi, teşvik edilmesi. Ama ne oldu? Bir gizli yapı sinsice TÜ-
BİTAK’ın içinde büyüdü, adeta bir ur gibi gizlice bünyeyi sardı, bünyeye hâkim
oldu ve başka gayelere hizmet etmeye başladı. Bilim üretmesini, bilimi teşvik
etmesini beklediğimiz TÜBİTAK, kendi ülkesinin cumhurbaşkanını, başbakanını,
genelkurmay başkanını, bakanlarını dinlemek gibi, uluslararası istihbarat
servislerine hizmet vermek gibi haince bir planın ne yazık ki zemini oldu.
‘Kriptolu telefon ürettik’ dediler, diyorlar. Bunu devletin üst düzey
yöneticilerine veriyorlar ve sonra ellerindeki şifrelerle bu telefonları
dinleyip bir yerlere servis ediyorlar. Burada sadece ihanet yok, burada aynı
zamanda çok ciddi bir ahlaksızlık da var. Sadece kendi vatanına ihanet, kendi
milletine ahlaksızlık değil bilime ihanet, tüm bilim camiasına yönelik
ahlaksızlık da var. Türkiye Paralel Yapı’yla mücadelesini kazanmıştır,
kazanmaya devam ediyor. Bu önümüzde engeldi, şimdi bu açığa çıktı. Bu engelin
aşılmasıyla toplumsal hayatın yanında eğitimin ve bilimin önü daha da
açılmıştır. İlim merkezi Semerkant’ı, Buhara’yı, Konya’yı, İstanbul’u bir kez
daha kurabiliriz. Yeter ki buna inanalım.
Hürriyet
Düne Uyananlar Bugünü
Yaşayamaz
Başbakan
Yardımcısı Yalçın Akdoğan, çözüm sürecinde krizin aşılarak yeni bir döneme
girilmesinin hemen ardından çarpıcı bir uyarıda bulundu. Akdoğan, Kandil’den ve
PKK’dan gelen, Abdullah Öcalan’ın baharda serbest kalabileceği, seçimden önce
çözüm sağlanmazsa sürecin biteceği yönündeki açıklamalara tepki göstererek,
“Kandil’den yapılan gerçek dışı, zamansız, yersiz, tahrik edici açıklamalar
sürece yarar sağlamaz. Anakronik bir halYa geçmişte takılıp kalıyorlar ya afaki
bir geleceğe veya hayale savruluyorlar. Her sabah düne uyananlar bugünü
yakalayamazlar, zamanı yaşayamazlar” dedi. Akdoğan’ın, açıklamasının HDP
heyetinin Kandil’e gittiği gün yapılması da dikkati çekti. Çözüm sürecinde
başlayan yeni dönem umut yaratırken, önceki gün Kandil’den ve PKK yöneticilerinden
gelen açıklamalar şaşkınlık yarattı. Örgütün yöneticileri, seçimden önce çözüm
sağlanmazsa sürecin biteceği, müzakerelerde sonuç alınırsa Abdullah Öcalan’ın
baharda yapılacak PKK kongresine katılabileceğine yönelik ardı ardına
açıklamalar yaptı. Akdoğan, dün bu yöndeki açıklamalara twitter aracılığıyla
tepki gösterdi. Akdoğan, HDP heyetinin Kandil’e gittiği saatlerde, twitter
hesabından şu açıklamayı yaptı: “Kandil’den yapılan gerçek dışı, zamansız,
yersiz, tahrik edici açıklamalar sürece yarar sağlamaz. Anakronik bir halYa
geçmişte takılıp kalıyorlar ya afaki bir geleceğe veya hayale savruluyorlar.
Her sabah düne uyananlar bugünü yakalayamazlar, zamanı yaşayamazlar.”
Milliyet
Bizim Paralel Yapıyla
İlişkimiz Yok
CHP
Merkez Yönetim Kurulu (MYK), dün Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında
toplandı. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç- Koç, toplantı
devam ederken basın mensuplarına açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.
17-25 Aralık operasyonlarıyla belgeye, bilgiye, sağlam kanıtlara dayalı vahim
iddiaların ortaya atıldığını kaydeden Koç, “Yüce Divan’a sevk konusunda bir
karar alsalar bir türlü, almasalar başka türlü” dedi. Koç, şunları söyledi:
“Yukarıya tükürseler baş sorumlu kaçak saray sakinine gidiyor olay, aşağıya
tükürseler milletin vicdanı ve biraz kaldıysa kendi vicdanları rahatsız oluyor.
Olayın bir yanında her zamanki manasız, anlamsız gülümsemesiyle, sanki Hababam
Sınıfı’nda coşarak rüyalarını anlatan tarih öğretmeni gibi konuşan bu tipteki
bir Başbakan, diğer yanda bizzat kendi bakanları tarafından, özellikle bir
tanesi tarafından bütün bu suç ilişkilerinin merkezinde oturduğu suçlamasıyla
karşı karşıya olan yeni Cumhurbaşkanı. Bir yanda Yüce Divan’a sevk kararı
verilirse şöyle bir kanı doğacak; ‘Demek ki reddettikleri her şey doğruymuş.’
Ya da sokakta konuşulan tarzıyla ifade edeyim; ‘Demek ki bu iş darbe marbe
değilmiş, bunlar malı götürmüşler arkadaş.’ Diğer yanda Yüce Divan’a sevk
kararına gerek yok sonucuna varırlarsa, hırsızlık ve rüşvet almak makbul ve
muteber bir meslek haline geldi doğrulaması. Bu işin üstüne yatmayı sürdürelim,
‘paralel maralel, darbe, örgüt’ aynı şarkılar söylensin.” Ak Parti üst siyaset
çevresine ait birinci derece yakınların, KPSS’ye girmeden istisnai kadrolar
yoluyla nasıl devlet memurluğuna alındığını örnekleriyle anlattığını, bunların
bir tanesinin bile çürütülemediğini savunan Haluk Koç, torpil iddialarıyla
ilgili kurdukları hatta, bin 869 bildirimin gerçekleştiğini belirtti. Koç, bir
soru üzerine YDK’ya sevk edilen milletvekilleri Hüseyin Aygün ve Birgül Ayman
Güler konusunun MYK’da görüşülmediğini söyledi. CHP’nin cemaatle işbirliği
yaptığının ileri sürüldüğünü belirten Koç, “Burada ben açıkça söyledim. Sayın
Genel Başkanımız da birçok açıklamasında ifade ettiler. Paralel, dikdörtgen,
üçgen, kare, beşgen tanımıyorum, bilmiyorum dedim. O işi en iyi o yapıyı devlet
içerisinde bugünkü durumuna getiren işbirlikçileri bilir, dedim. Israrla böyle
bir proje, sanki CHP’yi bu hareketle beraber davranıyormuş gibi bir potanın,
görüntünün içine çekmeye çalışıyorlar. Bunun gerçek olmadığını en yetkili
kişiler ifade ediyor, siz ısrarla soruyorsunuz. Bir kere daha söylüyorum;
CHP’nin bahsedilen yapıyla hiçbir ilişkisi yoktur. CHP, dün hukukun nasıl
tarafsız, bağımsız yargı eliyle uygulanmasını savunuyor ise bugün bir haksızlık
varsa bugünkü mağdurlara karşı da yine aynı şekilde, tarafsız bir yargının
uygulanması gerektiğini savunan bir noktadadır” dedi.
Milliyet
'Taviz Verirsek Süreç
İşlemez'
AK
Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin 100’üncü
Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’na katılmak üzere Edirne’ye geldi.
Edirne Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıda
konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, önemli mesajlar verdi: Edirne’yi Balkanlara
ve Avrupa’ya açılan merkez yapacağız. Edirne’ye hızlı tren projesi yapılıyor,
mutlaka gerçekleşecek. Edirne’ye havaalanı da mutlak bir zaruret onu da
kazandıracağız. Büyükşehir olmayan şehirlerimizin belediye başkanlarıyla görüşmüştük.
Genel bütçeden belediyelere gönderilen paydan 6 ay boyunca yüzde 40’lık
kesintinin yapılmaması kararı alındı. Asla parti ayrımı yapmayacağız. Çözüm
süreci, demokrasiyle taçlanan yeni bir bütünleşme. 6-7 Ekim olayları geçici bir
duraklamaya yol açtı ancak burada hiçbir suretle kamu düzeninden taviz
verilemez. Verilirse süreç işlemez hale gelir. Edirne’den Hakkari’ye kadar kamu
düzeni tam anlamıyla tesis edildi. Bundan sonra da edilecek. Demokrasiyi
kökleştireceğiz. Hiç kimseye hiçbir şekilde kısıtlama getirilmeyecek. Kemal
Kılıçdaroğlu biraz büyük düşün. Zor ama bari Şişli ölçeğinde düşün. Orayı çöz
sonra gel karşımızda konuş. Şişli örneğinde bir başka paralel belediye oluşmuş
belediyenin içinde. Bir CHP’li vekil söylüyor.
Akşam
SPOR
Beşiktaş,
20 yıl aradan sonra karşılaştığı Adana DS’ye teslim oldu: 2-1. Kartal rakibine
27 yıl önce 2-0 yenilmişti. 4’te Oğuzhan ortaladı, Ersan’ın kafa vuruşunda top
auta çıktı. 14’te Demirspor atağında Oğuzhan’ın ara pasını ceza sahası içinde
kontrol eden Timur sert vurdu: 0-1. 18’de Cumali’nin kafa vuruşu üstten dışarı
çıktı. 34’te Oğuzhan’ın vuruşu farklı auta gitti. 39’da Olcan vurdu, Emre sol
köşeden çıkardı. 60’ta soldan Timur’un kullandığı korner atışında Abdülkerim
iyi yükseldi ve farkı 2’ye çıkarttı: 0-2. 67’de Ersan Gülüm uzaklardan şansını
denedi, ama vuruşu isabetli değildi. 70’te Oğuzhan ile verkaça giren Gökhan
Töre, ceza alanı içinde klas vurdu: 1-2. 72’de Serdar’un şutunu kaleci kornere
çeldi. 83’te Sosa’nın kullandığı kornerde Adem Gülüm kafayı vurdu, top kaleci
Emre’de kaldı. 86’da ceza alanına yapılan ortada Ersan yine kafayı çaktı,
kaleci gole izin vermedi.
Star
G.Saray
gol oldu yağıyor. Prandelli döneminde gol atmakta zorlanan ve 2 golün üzerine
çıkamayan Sarı-Kırmızılı takım Hamza Hamzaoğlu döneminde kabuk değiştirdi. 4-1
kaybedilen Arsenal karşılaşması dışında 2 golün altına inmeyen Aslan, diğer 6
sınavı kazanırken toplamda 7 maçta 28 gol attı. Daha önce maç başı 1 civarında
olan gol ortalaması da 4’e yükseldi. Hamzaoğlu döneminde Burak Yılmaz 5 gol
atarak klasını konuşturdu. Pandev tamamı kupada olmak üzere fileleri 4 kez
havalandırdı. Umut, Olcan, Yekta 3, Hamit, Bruma, Selçuk 2, Emre, Sinan ve
Sneijder da 1 gol kaydetti. Bir golü de Mersin İY’li Güven kendi kalesine attı.
Öte yandan Galatasaray bir özelliği ile İspanya’nın ünlü takımı Real Madrid’e
de solladı. Madrid en çok gol attığı üst üste 4 maçlık seride toplamda 20’ye
ulaşırken, Galatasaray ise en çok üst üste gol attığı 4 karşılaşmada toplamda
21 golü buldu. Real Madrid Deportivo karşısında 8-2’lik çarpıcı bir skor
alırken, Aslan da Balçova’yı Galatasaraylı futbolcular, Hamzaoğlu’nun göreve
gelmesiyle bu sevinci 28 kez yaşadı. 9-1’le geçti.
Star
Diego
Ribas, sezonun ilk yarısı biterken, bekleneni veremedi. 10 maçta sadece 1 gol
ve 1 asistle oynadı. Bu gol ve asist de öyle derbide falan değil, Bayburt ve
Altınordu maçlarında geldi. Peki Diego neden beklentileri karşılayamadı?
Altınordu maçının istatistikleri bu konuda önemli ipuçları veriyor. Diego, 74
kez topla buluşmasına karşın en çok pası 11 kezle Uygar'a verdi. Sambacı'nın
Hasan Ali ve Selçuk'a attığı pas sayısı ise 7'şer. Kadlec de Diego'dan 5 pas
aldı. Yani F.Bahçe’nin 10 numarası, Altınordu'ya bile karşı sürekli yana ve
geriye doğru oynadı. Forvetteki Emenike’ye attığı pas 3’te kaldı. Topla kaleye
yakın da buluşamadı. Otoriteler, Diego'dan Fener'in verim alabilmesi için
Brezilyalı oyuncunun kaleye yakın bölgede topla buluşması gerektiği konusunda
hemfikir. Diego ya pas verecek birini bulamıyor ya da geriye-yana oynuyor.
Otoritelerin beklentisi, Diego'nun performansının yükselmesi için takımın çift
forvete dönmesi yönünde. Diego'nun aldığı 3.5 milyon euronun hakkını çift
forvetin arkasında verme ihtimali daha yüksek görülüyor.
Akşam
Yeni Toplum Dergisi - yenitoplumdergisi@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönderme