26.11.2017
GÜNDEM
Pkk/Ypg’ye 19 Ülkeden Silah Ve
Mühimmat Gidiyor
ABD Başkanı
Donald Trump’ın telefon görüşmesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a
“YPG’ye artık silah vermeyeceğiz” sözünün pratikte nasıl karşılık bulacağı
henüz net değil ancak PKK açısından ABD’nin hava, eğitim ve ağır silah desteği
olmadan yerleştiği noktalarda askeri olarak kalıcı olabilmesi mümkün değil.
Trump’ın “YPG’ye artık silah yok” sözünün ülkelerin bulunduğu pozisyon
açısından siyasi olarak tabii ki karşılığı var ancak sahadaki durum bize
şunları söylüyor: ABD’nin YPG/PKK’ya verdiği silahlar taktik ve stratejik
olarak ikiye ayrılabilir. Taktik silahlar DEAŞ’la mücadelede, stratejik olanlar
ise Suriye’nin geleceğinin şekillendirilmesi için siyasi çözüm müzakerelerinde;
PYD için Türkiye sınırında otonom bir yönetim sağlamada baskıya dönük
kullanılıyor. Pentagon’un açıkladığı resmi verilere göre; Suriye’de YPG’ye 3
binin üzerinde TIR’la gönderilen silahlar arasında Kalaşnikoflar, hafif ve ağır
makineli tüfekler, RPG-7 roketatarlar, AT-4 ve SPG-9 tanksavarlar, havan
topları, keskin nişancı tüfekleri, PV-7 gece görüş dürbünleri, kızılötesi lazer
aydınlatıcı dürbünler bulunuyor. Bunların dışında son dönemde YPG/PKK’lıların
askeri hareket kabiliyetlerini artıran zırhlı araçlar, tahrip gücü yüksek ağır
silahlar ile tank ve helikopterlere karşı füzelerin de verildiği biliniyor. Ele
geçirilen silahlı drone’lar da cabası. Sadece ABD değil, DEAŞ’la mücadeleye
destek veren çok uluslu koalisyona üye 19 ülkeden YPG’ye silah ve mühimmat
gidiyor. TSK’nın yurtiçi ve yurtdışı operasyonlarında bu silahların çoğu ele
geçirildi ve bu ülkelerin ilgili makamlarına iletildi. Farklı mekanizmalarla
teyit edilen bu verilere karşılık muhatap ülkeler tek bir adım atmadı.
Ankara’da Trump’ın sözlerine ihtiyatlı bir yaklaşım var. Daha önce de “idare
etme/oyalama” anlamına gelebilecek sözler verildi. Beyaz Saray, dışişleri ve
Pentagon’un aynı konularda farklı açıklamaları oldu. ABD, daha önce Münbiç’te
PKK’nın Fırat’ın doğusuna çekileceği ve YPG’ye verilen silahların seri
numaralarının Türkiye ile paylaşılacağı yönündeki sözlerini tutmadı.
Dolayısıyla Türkiye; ulusal güvenliği ve çıkarları doğrultusunda aldığı
stratejik ve taktik kararları uygulamaya devam edecek.
Haber Türk
Abd Kürtleri Terk Edecek
Soçi’de
Türkiye-Rusya- İran arasında Suriye konusunda yapılan anlaşma ve ABD Başkanı
Donald Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı arayarak artık terör örgütü YPG’ye
yardımı keseceklerini bildirmesinin ardından, Ortadoğu konusunda dünyanın önde
gelen uzmanlarından sayılan The Independent’ın deneyimli yazarı Robert Fisk’ten
çok çarpıcı bir analiz geldi. İşte Fisk’in yazısından satırbaşları: “Önümüzdeki
aylarda terk edilecek, ihanet edilecek veya unutulacak olan Kürtleri ve hepsi
üç harfli kısaltmalardan oluşan tuhaf isimli milisleri destekleyen az sayıdaki
Amerikan özel güçleri haricinde, ABD gerçekten de bir Cheshire kedisine
dönüştü; bazen gözümüzün önünden tamamen kayboluyor. Belki de geriye sadece
Cheshire kedisinin gülümsemesi kalacak. Sanırım Ortadoğu’da tek kelimelik bir
adı olan tek silahlı güç de Hizbullah. Ve onlar da ‘terörist’ listesinde ama
tabii ki Putin’in, Hizbullah’ın müttefiki Beşar’ı desteklediği Moskova’da değil...”
“Fakat Ortadoğu’nun yıkılmış ve enkaza dönmüş çehresinde iyimser olmak için pek
az sebep var. Ve, El Kaide’nin, sonra DEAŞ’ın ve Irak- Suriye çöllerinin yanı
sıra Sina’dan Mali’ye Afrika çapında hâlâ varlığını sürdüren kapüşonlu ve
bıçaklı, korkutucu adamların, bu umutsuz kederden ortaya çıktığını
unutmamalıyız. Ve bir sonraki canavar ne olacak?...”
Vatan
DÜNYA
‘Abd Orta Doğu’da Gücünü
Kaybediyor’
Rusya’nın
Soçi kentinde Türkiye, İran ve Rusya’nın katılımıyla düzenlenen ve Suriye’de
durumun ele alındığı üçlü zirvenin ardından ABD’nin bölgede gitgide azalan
etkisi Orta Doğu uzmanları tarafından ele alındı. İngiltere merkezli
Independent’ın deneyimli Orta Doğu uzmanı Robert Fisk, geçtiğimiz günlere
kaleme aldığı yazısında, ABD’nin özellikle Başkan Donald Trump’la beraber Orta
Doğu’da tamamen etkisizleştiğini savundu. “Bir zamanlar, bırakın bir ABD
başkanını, bir ABD dışişleri bakanının bile tek bir açıklaması Ortadoğu çapında
telefonları yüksek sesle çaldırırdı. Genelde kötücül olsa da, ABD liderleri
yetersiz brifing alsa ve (Washington’da siyasi kariyerleri yok etme gücüne
sahip) İsrail’den her zaman korkarak hareket etse bile, Reaganlar, Clintonlar
ve Obamalar bölgede sahiden de bir etkiye sahipti.” ifadelerini kullanan Fisk,
Türkiye, Rusya ve İran’ın bölgede etkisini artırdığına dikkat çekiyor. Bu
duruma örnek olarak, DAEŞ’in bitirildiğine yönelik açıklamanın İran
Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani tarafından yapılmasına dikkat çekiliyor. Fransa
Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un da özellikle Lübnan ve Hariri meselesindeki
aktif tutumuna gönderme yapan Fisk, ABD’nin tüm bu konularda geri planda
kaldığını ifade ediyor. Fisk Suriye konusunda ise, Devlet Başkanı Beşar Esad’ın
Rusya’nın desteği sayesinde artık müzakere etme pozisyonunda olduğunu
belirtirken, ülkenin kuzeyinde ABD’nin Kürt güçlere olan desteğinin her an
sonlanabileceğini ifade ediyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın önceki gün
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı telefon görüşmesinde ‘YPG’ye
silah gönderiminin durdurulacağı’ yönündeki beyanatı da bu iddiayı doğruluyor.
Milliyet
Saldırıyı Daeş Yaptı
Mısır’ın Sina
yarımadasında gerçekleştirilen ve tüm dünyada şok etkisi yaratan terör
saldırısıyla ilgili detaylar ortaya çıkmaya başladı. Ariş kentinde yer alan
Bi’r el-Abd ilçesindeki Ravda Camisi’ne yönelik gerçekleştirilen terör
saldırısında hayatını kaybedenlerin sayısı 305’e yükseldi. Bununla birlikte
Mısırlı yetkililer saldırganların üzerinden DAEŞ bayrağı çıktığını açıkladı.
Mısır Başsavcılığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, saldırının terör
örgütü DAEŞ tarafından gerçekleştirildiği ve saldırganların sayısının 25-30
kişi olduğu kaydedildi. Açıklamada şu ifadeleri yer verildi: “Camide
bulunanlar, hutbe esnasında sayıları 25- 30 kişi olan silahlı bir grubun DEAŞ
flamaları taşıdığını ve örgüt lehinde sloganlar attığını fark etti. Ardından
caminin giriş kapısı ve 12 penceresine mevzilenen teröristler camideki cemaate
yaylım ateşi açtı. Son belirlemelere göre olayda 27’si çocuk 305 kişi hayatını
kaybetti, 128 kişi de yaralandı.” Açıklamada ayrıca saldırganların olay yerine
5 kamyonetle geldiği, vatandaşlara ait bir aracı da ateşe verdikleri
belirtildi.
Milliyet
Ağlayarak Özür Diledi
Kanada
Başbakanı Justin Trudeau, Mayıs ayında Vatikan’a yaptığı ziyarette ülkesindeki
150 bine yakın yerli çocuğun 100 yıl boyunca ailelerinden zorla alınarak
eğitime tabi tutulduğu yatılı okulları Papa ile konuşmuştu. Bu okullarda
cinsel, fiziksel ve psikolojik istismara maruz kalmış olmasında Katolik
Kilisesi’nin rolünü Papa’yla tartışarak Papa’dan bu konuyla ilgili bir özür
yayınlamasını istediğini söylemişti. Vatikan’dan geçen 6 ay içinde böyle bir
açıklama gelmedi ancak Trudeau, yerlilerle bir araya geldiği bir toplandıda
Kanada devleti adına gözyaşları içinde özür diledi. Kanada Başbakanı, ‘100 yıllık
süreçte ailelerinden zorla aldığımız 150 bin çocuk bu okullarda akıl almaz
muameleye ve işkenceye maruz kaldı. Kendi dillerini konuşmalarına da izin
verilmedi’ dedi. 1840’tan başlayarak 1996 yılına kadar süren istismar olayları,
Katolik, Presbiteryen ve Anglikanlar tarafından yönetilen, federal devletçe
finanse edilen 140’a yakın okulda yaşanmıştı. Sonuncusu 1996 yılında kapanan bu
okullardan 64’ü Katolik Kilisesi yönetimindeydi. İstismar vakalarını soruşturan
Hakikat ve Uzlaşma Komisyonu, 2015’te yayımladığı raporda, söz konusu
çocukların ailelerinden ve kültürlerinden koparılarak bu okullara
yerleştirildikleri, 6 bine yakın çocuğun da buralarda öldüğünü açıklamıştı. Bu
çocukların çoğunun yetersiz beslenme ve hastalıklardan, bazı çocukların da
deneylerde kullanıldıkları sırada öldükleri saptanmıştı.
Vatan
Malia’dan Uzak Durun!
Daha önce
çılgın dansı ve uyuşturucu kullanmasıyla gündeme gelen ABD eski başkanı Barack
Obama’nın 19 yaşındaki kızı Malia Obama bu kez Harvard Üniversitesi öğrencisi
sevgilisi Rory Farquharson ile öpüşürken kameralara yakalandı. Obama’nın bu yıl
Harvard Üniversitesi’nde eğitim hayatına başlayan büyük kızı Malia Obama, maç
öncesi gizemli bir gençle öpüşürken görüntülendi. Malia’nın sevgilisinin
üniversite okumak için ABD’ye gelen İngiliz Rory Farquharson olduğu ortaya
çıktı. Ancak bu görüntülerin ABD ve dünya basınında yayınlanması Başkan
Trump’ın kızı Ivanka’yı rahatsız etti. Malia’nın meraklı gözlerden uzak bir
özel hayat yaşamaya hakkı olduğunu söyleyen Ivanka Trump, ‘Paparazziler artık
onun peşini bırakmalı’ dedi. Barack Obama, geçtiğimiz yıl kızları Malia (19) ve
Sasha’nın (16) erkeklerle görüşmeye başladığını söylemişti. Obama kızlarının
‘Gizli Servis’ korumasında olduğuna dikkat çekerken, “O adamların yapabileceği
çok şey var” şeklinde bir de şaka yapmıştı.
Vatan
EKONOMİ
Dolar: 3,9404-3,9471
Euro: 4,7063-4,7119
Sterlin: 5,2521-5,2671
Gram Altın: 163,1223-163,4976
20 Milyar $’Lık Yemek!
Başbakan
Binali Yıldırım, 26-27 Kasım tarihlerinde yatırımcılarla buluşmak ve İngiltere
Başbakanı May ile görüşmek üzere bugün İngiltere’ye gidecek. Yıldırım’ın
buradaki görüşmelerinde Türkiye’deki yatırım olanaklarını anlatacak. Yıldırım,
son olarak Londra’da mayısta Somali konulu yüksek düzeyli konferansa
katılmıştı. Yıldırım’ın bugün başlayacak İngiltere ziyaretinde ilk olarak
yatırımcılarla bir araya gelecek. Türkiye’deki yatırım olanaklarını anlatacak
olan Yıldırım, yatırımcıları Türkiye’ye davet edecek. Yatırımcılarla yapılacak
bu toplantının ardından Yıldırım, yarın İngiltere Başbakanı Türkiye Ticaret
Temsilcisi Lord Janvrin’in vereceği öğle yemeğinde de önde gelen İngiliz
firmalarının CEO’ları ile buluşacak. Bu yemekte, BP, Shell, Vodafone, HSBC,
Rolls Royce, Glaxo Smith, Llyods gibi dev şirketlerin CEO’ları ile bir araya
gelecek ve yatırım olanaklarını ele alacak. Yıldırım, düşünce kuruluşu
Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (IISS) toplantısına katılacak.
İki ülke arasındaki ticaret hacmi hedefi 20 milyar dolar olarak konulurken
rakam 16 milyar dolar seviyelerinde kalmıştı. Temaslarda ticaretin
artırılmasına dair konular da ele alınacak.
Milliyet
Yabancılar Borsada Alıcı Olmaya
Başladı
Piyasalarda
belirsizliğin yaşanması, nakde geçmek ve güvenli limanlara sığınmak
isteyenlerin sayısını artırıyor. Öngörülebilirliğin olmaması Dolar/TL, euro/TL
ve gram altında yeni zirveler kırılırken BIST 100 Endeksi 100 binin üzerinde
yatay hareketin yaşanmasına neden oluyor. Almanya’ya ilişkin siyasi endişelerin
bir miktar azalması ile euro/dolar paritesi son altı haftanın en yüksek
seviyesi 1.1875 seviyesine yükseldi. Dolar/TL kuru tarihi zirvesine yakın bir
seyirle 3,9553 seviyesinde bulunuyor. Euro/TL ise yeni rekor kırarak 3,72’lere
tırmanırken gram altın 163 lirayla zirveye yakın seyrediyor. Brent petrolün
varil fiyatı ise 63,86 dolar seviyesinde. Brent petrol, Petrol İhraç Eden
Ülkeler Topluluğu (OPEC) ülkeleri ve ortaklarının 30 Kasım’da Viyana’da
gerçekleştirilecek toplantıda üretim kısıntısı anlaşmasını uzatabileceğine
ilişkin işaretlerle birlikte, 2015 yılının ortalarından bu yana ilk kez varil
başına 63 doların üzerinde kapandı. Fiyatlar, kasım ayında yüzde 4’ün üzerinde
değer kazandı ve üst üste beşinci ayını da kazançla geçirmeye yöneldi. Yabancı
raporların piyasalar üzerindeki baskısı devam ediyor. Standard and Poor’s
(S&P) Türkiye’yi dünyanın en kırılgan beş ülkesi arasında göstermesi, JP
Morgan’ın Türk lirasında “ağırlığı azalt” tavsiyesi, İsviçre’nin en büyük
bankası UBS’in Türk varlıklarında benzer şekilde “ağırlığı azalt” tavsiyesinin
ardından kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings’in açıklamaları
piyasalarda tansiyonu arttırdı. Fitch Ratings’in, ABD’deki Zarrab davasına
ilişkin yürütülen soruşturmanın Türk bankalarını negatif not baskısı altında bırakabileceği
uyarısında bulunması hisse senetlerinde satışı getirirken kurlardaki artışı
güçlendirdi. BIST 100 Endeksi’nde satış baskısı devam ediyor. Endekste yükseliş
yönündeki ataklar sınırlı kalırken, satış ağırlıklı seyir sürüyor. Kısa vadede
104.200 seviyesinin altında zayıflama belirginleşebilir. Böylesi bir durumda
Endeks, 101.200 seviyesindeki desteğine gerileyebilir. Öte yandan endeksin
yeniden 105.000 seviyesinin üzerine çıkması ve 108.000 direncinde zorlanması
hacimle desteklenmedikçe teknik görünümde iyileşme olmayacağından satış
baskısının devamı gündeme gelecektir Daha uzun vadeli iyimserlik için ise
tekrar 110 bin seviyesinin yukarı yönlü geçildiği gözlenmeli. Yabancıların
endeksin gerilemelerinde alıcılı olmaya başladıkları gözleniyor. 17 Kasım
haftasında yabancılar hisse senetleri piyasasında nette 99 milyon dolar
tutarında alıcılı oldular.
Milliyet
İşverene Yeni Yılda 9 Milyarlık Ek
Yük
Çalışma
Bakanlığı bütçesinden ‘asgari ücret desteğine son’ sinyali geldi 2016’da
başlatılan her işçi için aylık 100 lira asgari ücret desteğinin 2018’de devam
edip etmeyeceğine dair işaret Çalışma Bakanlığı bütçesinden gelmişti. Destek
için 2018’deki yeni haklara yönelik ödenek konmamıştı. Maliye Bakanı da önceki
gün desteğin kalkacağını ifade etti. 2016’da, asgari ücretin yüzde 30
artırılarak net 1.300 liraya çıkartılması üzerine, işverenin yükünü azaltmak
amacıyla brüt 2 bin 550 TL ve altında ücret alan işçiler için aylık 100 TL
destek sağlandı. 2017 yılı için de brüt 3 bin 300 TL ve altında ücret alan
işçiler için 100 TL asgari ücret desteği verildi. 2016 yılında asgari ücrete
birden 300 liralık zam yapılınca işverenlerin tepkisini çekmemek adına asgari
ücret teşviki hayata geçirilmiş oldu. Asgari ücret teşviki ile birlikte
belirlenen ücret bandında her bir personel için 99.99 TL indirim sağlanmaya
başlandı. 2016 yılında destekten 1 milyon 449 bin 425 işyeri yararlandı. Asgari
ücret desteği için 2016 yılında 9 milyar 475 milyon liralık ödenek ayrılırken,
destekten yararlanacak kişilerin tespiti ve desteğin ödeme süreci zaman aldığı
için, 1 Ocak’tan geçerli olmak üzere asgari ücret desteği ödemeleri 3 ay
gecikmeli yapıldı. Bu nedenle 2016 yılında 7 milyar 27 milyon liralık ödeme
gerçekleştirildi. 2017’de asgari ücret desteği için 8 milyar lira ödenek ayrıldı.
İlk 8 ayda 6 milyar 565 milyon lira asgari ücret desteği ödendi. Çalışma
Bakanlığı’nın açıklamış olduğu 2018 bütçe raporunda toplam bütçesinin 59 milyar
738 milyon 565 bin lira olduğu, Bakanlığın merkez ve yurt dışı teşkilatı toplam
harcamaları için 353 milyon 245 bin lira ödenek talep edildiği belirtildi.
Bakanlık bütçesinden, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’na finansman açığı,
işveren prim indirimi, sandıklara ilişkin ve işveren teşvik ödemeleri toplam 54
milyar 442 milyon 431 bin lira, Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü’ne cari
transferler, sermaye transferi ve İşsizlik Sigortası Fonu Hazine Prim Katkısı
için toplam 4 milyar 924 milyon 834 bin lira, Türkiye ve Ortadoğu Amme İdaresi
Enstitüsü’ne cari transfer ve sermaye transferi için toplam 17 milyon 935 bin
lira kaynak ayrılmasının öngörüldüğü açıklandı. İşverenler, asgari ücret
desteğinin devam edip etmeyeceğini merak ediyordu. Çalışma Bakanlığı’nın
bütçesine 2018 yılında asgari ücret desteği için sadece 2 milyar 445 milyon
lira ödenek konmuş ve bu kafa karıştırmıştı. Bu ödeneğin, 2017 yılında hak
kazanılan ve 2018’in ilk çeyreğinde geriye dönük yapılacak ödemeler için
kullanılacağı belirtildi.
Vatan
E-Ticaret Sitesine Üye Olan Firmaya
Yüzde 80 Destek
Ekonomi
Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Tarık Sönmez, Bakanlık tarafından verilen hizmet
ve destekleri anlattı. Firmalar için tasarım ve marka kısmının gündemlerinde
olduğunu belirten Sönmez, “Ürünün birim fiyatının artırılması noktasında
çalışma gerekiyor. Bu da markalaşma ve tasarımdan geçiyor. E-ticaret de önemli.
Artık dijital dünya, elektronik ticaret var ve değeri gittikçe artan bir mecra.
Firmalarımız elektronik ticaret sitelerine üye oldukları takdirde, üyelik
bedellerinin yüzde 80’ini Ekonomi Bakanlığı olarak biz karşılıyoruz. Türkiye İhracatçılar
Meclisi, diğer ihracatçı birlikler ve ticaret sanayi odaları gibi işbirlikçi
kuruluşlar üzerinden toplam 5 proje kapsamında bugüne kadar 3 bin 800 civarında
firmamızı üye yaptık. Yıl sonu itibarıyla 10 bin ihracatçı firmamızı üye yapmış
olacağız. Türkiye’de şu anda 67-68 bin ihracatçı firmadan 6’da ya da 7’de
birinin üye olduğunu söyleyebiliriz” dedi.
Vatan
Rusya İle Hedef 100 Milyar $
Başbakan
Yardımcısı Mehmet Şimşek, Rusya’nın en büyük bankası Sberbank’ın ev
sahipliğinde önceki gün Moskova’da düzenlenen etkinlikte Rus işadamları ile bir
araya geldi. Toplantıda Şimşek’e, Rusya ile Türkiye arasında yaşanan ‘uçak
krizi’nin aşılmasında büyük emekleri olan ve bu nedenle Rusya’nın ‘Devlet
Nişanı’ verdiği Devlet Eski Bakanı Cavit Çağlar, Türkiye’nin Moskova
Büyükelçisi Hüseyin Diriöz, Sberbank CEO’su ve İcra Kurulu Başkanı Herman Gref
ve DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş eşlik etti. Olay gazetesinin haberine göre
Türkiye ve Rusya arasındaki ekonomik ilişkilerin ele alındığı etkinlikte, Rus
şirketlerin Türkiye’ye yönelik yatırımları konuşuldu. Toplantının ardından
Moskova ziyaretini değerlendiren Şimşek, Türkiye ve Rusya’nın, çok güçlü ve
büyük potansiyele sahip iki komşu ülke olduğunu hatırlatarak, “Şu anda ticaret
hacmimiz 20 milyar dolar seviyesinde ve bunu çok rahat bir şekilde 5 katına
çıkarabiliriz. Karşılıklı yatırımlarda güçlü ivme var ve bunu çeşitlendirerek
artırmak gerekiyor” dedi. Rus yatırımcılara, Türkiye’de yaşanan kısa vadeli
sıkıntıların geçici olduğunu anlattıklarını vurgulayan Şimşek, “Türkiye hem
geçmişte çok güçlü performans gösterdi, hem de geleceği çok parlak bir ülke.
Yatırımcılara kapımız açık. Türkiye ve Rusya bir araya geldiğinde hem katma
değer üretir hem de bölgesel barışa istikrara refaha katkıda bulunur”
ifadelerini kullandı. Türk ekonomisinin çok çeşitli bir yapıya sahip olduğuna
işaret eden Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de hemen hemen tüm
sektörlerde yüksek bir potansiyel bulunuyor. Dolayısıyla Rus yatırımcılara Türk
ve Rus ekonomilerinin birbirini tamamlayıcı nitelikte olduğunu söyledik.
Özellikle 4’üncü sanayi devrimi kapsamında Rusya’nın temel bilimlerde çok güçlü
olduğunu biliyoruz. Türkiye’nin de girişimcilik ruhu çok güçlü. Bu ikisini
birleştirelim, bu arada da Sberbank bunu finanse etsin dedik.”
Hürriyet
POLİTİKA
Atom Bombasıyla Fitne Farksız!
Cumhurbaşkanı
Erdoğan, Milli Savunma Üniversitesi Kara Astsubay Meslek Yüksek Okulu
Komutanlığı’nda düzenlenen “1518 Muvazzaf Astsubay Adayının Mezuniyet Töreni”ne
katıldı. Törene, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Milli Savunma
Bakanı Nurettin Canikli ile Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan
Afyoncu da katıldı. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında yeniden yapılandırılan
Kara Astsubay Meslek Yüksek Okulu’nun ilk mezunlarının verildiğini anımsatan
Erdoğan, yeni bir anlayışla ele aldıkları kurmaylık eğitimini de 23 Ekim’de
başlattıklarını belirterek “15 Temmuz darbe girişimi öncesi askeri
okullarımızda 10 bin 328 öğrencimiz eğitim görüyordu, şu anda askeri okullarımızda
eğitim-öğretim gören öğrenci sayısı 10 bin 348’dir. Dolayısıyla hiçbir boşluğa
ve zafiyete mahal vermeyecek şekilde bu reform süreci başarıyla tamamlanmıştır”
dedi. “Bizden, gözümüzün içine bakıla bakıla 911 kilometre Suriye sınırı, 350
kilometre Irak sınırı boyunca bir terör koridoru oluşturulurken, kenara çekilip
beklememizi isteyenler olabilir” diyen Erdoğan “Onların ne istedikleri değil,
bizim ülke ve millet olarak ne istediğimiz önemlidir. Bunlarla ilgili kararı
birileri bizim adımıza veremez. Bu kararı biz veririz. Onun için de bu kararı
biz, tüm üst yönetici kadrolarımızla, komuta kadrolarımızla oturuyoruz,
değerlendiriyoruz ve adımlarımızı da buna göre atıyoruz” dedi. Erdoğan, “Maruz
kaldığımız çok yönlü saldırıların, bizi oyundan çıkartıp yedek kulübesine bile
değil, sahanın tamamen dışına atmaya matuf hamleler olduğunun farkındayız.
Varsın, onlar kendi hesaplarını yapsınlar. Biz ülkemize güvenimizle,
milletimizin desteğiyle ordumuzun gücüyle bu oyunu kendimiz ve kardeşlerimiz
için en hayırlı neticeye ulaştıracak şekilde yönlendirmekte kararlıyız”
ifadesini kullandı.
Milliyet
‘Gençler Kayıp Nesil Olmasın’
Başbakan
Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanlığı himayesinde Yurtdışı Türkler ve Akraba
Topluluklar (YTB) Başkanlığı tarafından İstanbul’da düzenlenen “Türkiye
Yeniden: Mezun Buluşması” programına katıldı. Başbakan Binali Yıldırım
Konuşmasına, Mısır’da meydana gelen terör saldırısını kınayarak başlayan
Yıldırım, “Cuma namazında ibadet ederken insanlar üzerine bombaları, mermileri
yağdırmak ne insanlığa ne de İslamiyet’e sığar. Rahmet-i Rahman’a kavuşanlara
Allah’tan rahmet diliyorum ve Mısır halkına da baş sağlığı diliyorum. Türk
milletinin duası ve desteği kardeşlerimizle beraberdir” dedi. “Bölgesel ve
uluslararası gelişmeler açısından son derece hassas ve çalkantılı bir dönem
geçiriyoruz” diyen Başbakan Yıldırım şöyle devam etti: “Bugün artık dünyanın
hiçbir ülkesi diğer ülkelerdeki olaylardan, gelişmelerden kendini ayrı tutamaz.
Yaşanan olaylara gözümüzü, kulaklarımızı kapatamayız; çünkü sonuçları eninde
sonunda geliyor sizi de buluyor ve etkiliyor. Afrika’daki yoksulluk, Suriye ve
Irak’taki iç savaş, Myanmar’daki Bangladeş’teki mülteci sorunu, dünyayı saran
terör belası bunun en somut örnekleridir. Artık şunu iyi görmemiz lazım: Orta Afrika
bölgesindeki yaşanan dini temelli çatışmalar, Doğu Afrika’da yaşanan kuraklık
ve kıtlık, Avrupa’da yükselen radikal, ırkçı akımlar, Ortadoğu’da oynanan kirli
oyunlar. Avrupa sahillerine mülteci teknelerinden dökülen cansız bedenler
Türkiye’nin bir gerçeği haline geldi. Bugün mülteci konumunda bulunanların
sayısı 55 milyonu geçti. Dünyada bu nüfusa sahip ülke sayısı sadece 25. Demek
ki dünyanın 26 büyük ülkesi mülteciler ülkesi. İşte böyle bir dünyada
yaşıyoruz. Bu dünya, bu dünyada yaşayan milyarlarca insanın hiç birini mutlu
etmiyor, geleceği için umut vermiyor. O halde dünyayı yönetenler, Birleşmiş
Milletler çatısı altındaki ülkeler çok daha fazla sorumluluk almalı; olayları,
sorunları çözmek için rekabeti bir kenara bırakıp iş birliğine daha çok yönelmelidir.”
Milliyet
Şu An Yaşadığımız Tek Adam Rejımının
Fragmanı
CHP Genel
Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Muratpaşa ve Konyaaltı belediyelerinin
programlarına katılmak için geldiği Antalya’da şunları söyledi: “Terörden çok
büyük acılar yaşamış bir ülkenin insanları olarak bütün Mısırlılara başsağlığı
diliyoruz. İslamiyeti kullanarak terör estirenler asla ve asla İslamiyeti
temsil edemez. Bir barış dini olan İslamiyet’in terörle yan yana getirilmesi
için özel çaba içinde olan kesimler var. Terörü gerçekleştirenlere ne İslam ne
Müslüman, hiçbir şey diyemeyiz. Bir parti var, onların belediyecilik anlayışı
ile bizim ki çok farklı. Onların anlayışında belediyecilik yaptığı yerlerde
kentlerine ihanet eder, sonra çıkar itiraf ederler. Bizim anlayışımızda kente
ve kentlilere hizmet etmek vardır. Onlar nerede yeşil alan görseler ‘Nasıl
gökdelen yaparız’ hesabı görüyorlar. Onlar kentleri rantlara, biz kentleri
insanlara teslim ediyoruz. Aramızda bu kadar ciddi bir fark var. 2019’da
inşallah Antalya ile beraber, Mersin, İstanbul, Adana, Ankara, Balıkesir’i de
alacağız.
Hürriyet
SPOR
Vakıf, Unvanı Bitirdi!
Voleybol
Vestel Sultanlar Ligi’nde şampiyonluğun iki favorisi karşı karşıya geldi.
Vakıfbank, Fenerbahçe’yi 3-1 yenerek rakibine ilk mağlubiyeti tattırırken, 9.
maçında 8. galibiyetini aldı. Birinci set iki takımın da karşılıklı sayıları
ile başladı. Vakıfbank, Zhu Ting ile dörtten, Sloetjes’le de ikiden ürettiği
sayılarla teknik molayı 12-9 önde geçti. Naz’ın kısa paslarını iyi
değerlendiren sarı-siyahlılar arayı biraz daha açtı ve ilk seti 25-18 kazandı.
İkinci sette adeta Vakıfbank rüzgarı esti. Fenerbahçe’nin ataklarını blokta
durduran Rasic, takımının bir anda 6-1 öne geçmesini sağladı. Taktik
servislerle rakibini oyundan düşüren Vakıfbank teknik molaya 12-1 gibi farklı
bir skorla üstün girerken seti de 25-15 galip tamamladı. Üçüncü sette maçı
çevirmek isteyen Fenerbahçe iyi bir başlangıç yaptı ve 8-2 öne geçti.
Vakıfbank, defanstaki başarılı oyunuyla 9-9’da skoru eşitledi. Setin son
oyunları büyük bir çekişmeye sahne olurken, son sözü sarılacivertiler söyledi.
Fener, seti 27-25 alarak durumu 2-1’e getirdi. Dördüncü sette Vakıfbank rüzgarı
yeniden esmeye başladı. Teknik molayı 12-5 önde geçen sarı- siyahlılar seti
25-12 maçı da 3-1 kazandı.
Milliyet
Tersine Dünya!
Taktik ve
fiziksel olarak zor bir maç değil ama motivasyon açısından ne yaparsanız yapın,
bazı oyuncuları bu tür karşılaşmalara hazırlamakta çok zorlanırsınız. Misal ilk
yarıdaki Talisca ve Quaresma gibi. Muhakkak kazanmak istiyorlar. Elbette
Beşiktaş için varlarını yoklarını sahaya yansıtmak istiyorlar ama, eğer bir
maçta futbol aklıyla kazanma arzusunu aynı noktada buluşturamazsanız sahada
geziyormuş gibi bir görüntü verirsiniz. Bazı maçlarda Beşiktaş 10 numara
özellikli bir kramponu çok arıyor. Evkur Yeni Malatyaspor maçı da işte böyle
bir müsabakaydı. Talisca’nın etkisizliği, doğal olarak Tolgay ve Atiba’yı da
çok yoruyordu. Eğer 8. dakikada Sadık’ın direkten dönen kafası ya da 22’de
Azubuike’nin şutu gol olsa, Beşiktaş ikinci Gençlerbirliği sendromunu yaşıyor
olacaktı. Düşünün ilk yarıda Beşiktaş’ın tek konuşulabilecek pozisyonu 33’teki
Mitrovic’in etkisiz vuruşu oldu. İkinci yarıdaki değişikliklere rağmen
Beşiktaş’ın oyun kimliğindeki tek farklılık, gereksiz panik oldu. 53’te
Boutaip’in kaleyi bulmayan kafası Malatya tribünlerine adeta saç baş yoldurdu.
Aynı heyecanı bu kez Beşiktaş tribünleri 62’de yaşadı. Cenk’in bu dakikadaki
şutu kaleci Ertaç’da kaldı. 85. dakikada direkten dönen Negredo’nun kafa vuruşu
akıllara A.Alanyaspor maçını getirdi ama Beşiktaş tıpkı Akhisar karşılaşması
gibi yine tek puanla yetindi.
Milliyet
Bu Kadarı Normal Değil
Beşiktaş
Teknik Direktörü Şenol Güneş, Evkur Yeni Malatyaspor deplasmanında kaybedilen 2
puana üzüldüklerini ifade etti. Karşılaşmanın dolu tribünler ve güzel bir
zeminde oynandığına vurgu yapan siyahbeyazlı hoca, “Güzel bir saha vardı.
Rakibimiz de gücü yettiğince elinden geleni yapmaya çalıştı. Bir puanı hak
ettiklerini düşünüyorum. Biz puanlar kaybettik ve çok üzgünüz. Kazanma
isteğimizi sahaya yansıtamadık. Bu maçta kötü oynadık. Bu tempoyla maçı
kazanamazdık” diye konuştu. Şenol Güneş karşılaşmada görev verdiği bazı
oyuncuların beklentinin altında kaldığını dile getirdi. Beşiktaş’ın hocası,
“Şans verdiğimiz bazı oyuncularımız beklediğimizin altındaydı. Bu kadar puan
kaybetmek normal değil tabii ki. Bu konuda başarısız olduk. Bugün sakatlıktan
dolayı bir etkilenme olmadı. Necip iyi oynadı. Orta sahada daha iyi olup, daha
fazla üretkenlik sağlamalıydık. Tempo yapamadık. İleride baskı kurmalıydık. Bu
maç bitti bir an önce toparlanarak diğer karşılaşmalara hazırlanmalıyız”
ifadelerini kullandı.
Milliyet
Sen Kiminle Dans Ediyorsun!
Galatasaray
hayata döndü. Başakşehir travmasından sonra Cim-Bom, Aytemiz Alanyaspor’un 2-0
yenerek Beşiktaş derbisi öncesi moral buldu. Üstelik Beşiktaş’ın Malatya’da
takılmasıyla bu galibiyet çok daha fazla değer kazandı. Ancak Cim-Bom’un
fabrika ayarlarına dönmesi, saha içindeki kurgudan ibaret kaldı. En azından 75
dakika... Son bölüm Alanya’nın beraberlik için risk almaya başladığı ve
savunmada geniş boşluklar vermesiyle Galatasaray pozisyonlar buldu. En önemli
silahı Vagner Love’suz sahaya çıkan ve sadece savunmayı düşünen Alanya’ya karşı
Cim-Bom, maçın sonu hariç pozisyon bulmakta çok zorlandı. Galatasaray,
Rodrigues’in driplingleri ile pozisyon üretmeye çalıştı. Gol ise 33’te Serdar
Aziz’in ara pasında topla bulaşan Gomis’in kaleciden dönen şutunu Yasin’in
tamamlasıyla geldi. 2. yarı rakip kale olduğunu hatırlayan Susiç’in talebeleri,
Welinton’un kafa vuruşuyla 53’te ilk kez tehlike yarattı. Son bölümde
Galatasaray boş alanlar buldu. 77’de Gomis, Rodrigues’in harika ortasını golle
sonuçlandıramadı. 85’te ise Belhanda’nın pasında Rodrigues karşıya karşıya
pozisyonda topu kalecinin üzerine vurdu. 87’de Gomis net fırsatı kaçırdı ama 1
dakika sonra Yasin’in ikramını golle sonuçlandırdı. Galatasaray önemli bir 3
puan kazandı.
Milliyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönderme